Koskoca Düden Şelalesi’ni kurutmayı başardık. Büyükşehir Belediyemizin bulduğu çözümü, devridaimle yapay şelale oluşturmak suretiyle bulunan çözümü de bizden başkası aklına getirmezdi. Düden Şelalesi’nin kuruyacağının sinyalleri önceden alınmış olmalıydı. Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Ali Keleş, yaptığımız her görüşmede bu konuda uyarılarda bulundu, bu uyarılar gazetemiz manşetlerinde peyderpey yer aldı. Döşemealtı’nda 400’ün üzerinde düden olduğunu, mutlak koruma alanı statüsünde olan bu düdenlerin bir bir kapatılmaya başlandığını belirten Keleş, düdenlerin yeraltı sularını besleme yanında taşkınları önlemede drenaj kanallarından çok daha iyi işlev gördüğünü hatırlatıp, bu aymazlığa son verin çağrısında bulundu. "Dinleyen oldu mu?" diyeceksiniz; buna olumlu cevap vermek zor. SULAMA BAHANESİ İNANDIRICI DEĞİL Düden Irmağı’nın şelaleye kadar olan bölümü Kırkgöz ve Pınarbaşı olmak üzere 2 büyük kaynağın sularıyla besleniyor. Üçüncü kaynak, şelalenin aktığı gölet içinde değil de şelalenin yukarısında olsa, onu kurutmayı da evelallah ihmal etmezdik. Şelalenin kuruması tarım alanlarının sulanmasına bağlansa da buna kimse inanmıyor. Bu tez geçerli olsaydı, bu yıldan çok daha sıcak bir yaz mevsiminin yaşandığı geçen yıl da Düden'in, Kurşunlu'nun kurumuş olması gerekirdi. SORUN ŞELALE İLE SINIRLI DEĞİL Ali Keleş, Kırkgöz kaynaklarının Korkuteli ve Bucak coğrafyasından beslendiğini özellikle vurguladı. Kırkgöz kaynakları debisinin DSİ ölçümlerinde 15- 30 metreküp/saniye arasında belirlendiğini ifade eden Keleş; mevsimsel değişimler, Korkuteli - Bucak havzalarında yapılan gölet ve barajlar, Termessos kuyuları nedeniyle kaynakların debisinin günümüzde 2,250 metreküp/saniyeye düştüğünü belirtti. Termessos sondajlarından daha fazla yeraltı suyu hedeflendiğini, aynı sahada bulunan Çubuk Boğazı'nda açılacak ilave 36 sondaj kuyusundan da ortalama saniyede 1,5-2 metreküp su çekileceğini hatırlatan Keleş, bu durum sonrasında kaynakların debisinin daha da düşeceği, kurak geçen dönemlerde Kırkgöz kaynaklarının kuruyabileceği uyarısını yaptı. Bütün bunların özeti, sorun şelalenin kurumasıyla sınırlı bir sorun değil, ırmağın kurumasıyla ilgili bir sorun demektir. TEHLİKE BÜYÜK Antalya ili Türkiye’nin toplam su potansiyelinin yüzde 9’una sahip. Bu ve benzeri verilerden yola çıkılarak, Antalya'nın 500 yıl su sorunu yaşamayacağı söyleniyordu. Ancak plansız kentleşme, suların denetimsiz ve bilinçsiz kullanılması, bu olanağı avantaj olmaktan çıkarıyor, çıkarmakta. Özellikle Korkuteli bölgesinde sulama suları sondajlar yoluyla yeraltı sularından elde ediliyor. 640 kilometrelik sahil şeridi boyunca büyük oteller kullanım sularını sondajlar yoluyla yeraltından çekiyor. Kuşadası’nda da böyle yapıldığı için tarım toprağının özelliğini kaybettiği, tarım arazilerinin kullanılamaz hale geldiğinden yakınılıyor. Düden Şelalesi’nin kurumasının kıssadan hissesi, "Tehlike bir tek değil. Tehlike çok yönlü ve büyük. Yine de vakit geçmiş sayılmaz" olsa gerekir.