TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Vahap Tuncer, iş cinayetlerinin her yıl arttığını belirterek, "Ülkemizde her 4 saatte, 1 emekçi evine ekmek götürebilme gayretinin bedelini hayatıyla ödemektedir" dedi. 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü nedeniyle, Antalya İnşaat Mühendisleri Odası Toplantı Salonu'nda açıklama yapıldı. TÜRK Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Antalya İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Vahap Tuncer'in yaptığı basın açıklamasına, diğer meslek grupları odalarının başkanları da katıldı. 3 Mart 1992'de Kozlu'daki maden faciasında 263 işçinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Vahap Tuncer, "Ülkemizdeki iş cinayetlerine dikkat çekmek, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin önemini vurgulamak için bu tarih '3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü' olarak ilan edilmiştir" diye konuştu. İNSAN HAYATINA VERİLEN ÖNEM DÜŞTÜ Türkiye'de iş cinayetlerinin her yıl arttığını belirten ve sadece geçen yıl 2 bin 6 kişinin iş yerlerinde çalışırken yaşamını yitirdiğine dikkati çeken Vahap Tuncer, "Ülkemizde her 4 saatte, 1 emekçi, evine ekmek götürebilme gayretinin bedelini hayatıyla ödemektedir. İş cinayetlerinin her yıl artması, ülkemizde insan hayatına verilen önemin giderek düştüğünü gösterdiği kadar, iş sağlığı ve güvenliği alanına ilişkin yasal mevzuatın ve denetimlerin yetersizliğini de gözler önüne sermektedir. İş cinayetlerini önlemek için atılması gereken ilk adım, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusuna kamusal bir anlayışla yaklaşmaktır. Başta, 4857 sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olmak üzere bu alana ilişkin tüm yasalar, kamusal bir bakış açısıyla yeniden düzenlenmelidir" dedi. İŞ GÜVENLİĞİ KÂR ALANI OLMAKTAN ÇIKARILMALI İş yerlerine verilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin bir kamu hizmeti olarak ele alınması gerektiğini kaydeden Başkan Tuncer, konuşmasını şöyle tamamladı: "İşçi sağlığı ve iş güvenliği ticari kuruluşların kâr alanı olmaktan çıkarılmalıdır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanına ilişkin düzenleme ve denetimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yanı sıra, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB'den oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir. Çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemeler bu enstitü tarafından yeniden ele alınmalı ve kararlaştırılmalıdır. İş yerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında görev verilen mühendis ve mimarların iş sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması konusundaki görevlerinin bir danışmanlık hizmeti olduğu kabullenmeli ve asıl sorumluluğun devlet ve işverende olduğu bilinci yerleştirilmelidir." (DHA)