Antalya’da otobüs sayısının günde 550 bin yolcu taşımaya elverişli olduğunu söyleyen Otobüsçüler Odası Başkanı Yasin Arslan, “Büyükşehir Belediyesi’nin 200 araç alma kararı doğru değil. Kapasite sorunu yok, planlama hatası var” diye konuştu. Röportaj: Mustafa KOÇ Antalya Otobüsçüler Odası Başkanı Yasin Arslan’la Büyükşehir Belediyesi’nin 200 otobüs alma kararı bağlamında toplu ulaşımın sorunlarını konuştuk. Antalya’da taşınan günlük yolcu sayısı 280 bin iken şu andaki kapasitenin 500-550 bin yolcu taşımaya elverişli olduğunu belirten Yasin Arslan, toplu ulaşımdaki sorunun planlama hatasından kaynaklandığını söyledi. Büyükşehir Belediyesi’nin 200 araç alımı için bütçesinin olmadığını belirten Yasin Arslan, “Planlama yapılır hatlar revize edilirse, 540 araçla yapılan işi 400-450 araçla yaparız” dedi. Her ay 3-4 bin lira zarar ettiklerini, toplu ulaşım ücretlerine yapılan zamdan sonra da değişen bir şey olmadığını belirten Yasin Arslan, “Bir otobüs minimum 600-650 lira yakıyor. Bazı araçlarda bu rakam 900 lirayı buluyor. Hesabımıza yatansa günlük 800-900 lira” ifadelerini kullandı. Otobüsçüler Odası’nın olağanüstü genel kurulundan açık farkla başkan seçildiniz. Olağanüstü genel kurula neden gerek duyuldu? İsterseniz oradan başlayalım… 2014 yılında Ali Tüzün’ün yönetiminde göreve geldik. Tüzün’ün kooperatif benzeri kişisel sorunlarından dolayı kamuoyuna yansıyan sıkıntılar vardı. Tüzün’ün, kurduğu ya da ortağı olduğu kooperatif ya da şirketlerle ilgili makamını kullandığı düşüncesiyle, bu durumu incelemek için üç kez Bakanlık müfettişi geldi. Son gelen müfettişler mevcut yönetimi Tüzün yönetiminin devamı olarak düşünüp raporlarını ona göre hazırlamışlar. Bu raporun ardından genel kurula gidildi. Raporda ne deniyordu? Raporda gayrimeşru denecek bir olaya yer verilmesi söz konusu değildi. Son 5 yıldır üye aidatlarının toplanmadığı tespitlerine yer veriliyordu. Bir de yıllardır toplanan değnekçi paraları vardı. Bu paraların esnaftan eşit toplanmadığı gerekçe gösteriliyordu. Kayyum konusu gündeme geldi. Bu konu nereden çıktı? Odanın genel kurula götürülmesi için 3 kişi görevlendirildi. Bu odaya kayyum atandı gibi algılandı. Kayyum gelse mahkeme kararıyla gelirdi. Ali Tüzün’ün görevden ayrılmasının ardından biz göreve geldik. Görev süremiz içinde Büyükşehir Belediye Başkanımızla birlikte Antalya halkının menfaatine olan her konuda çalışmaya çaba gösterdik. Ta ki 200 araç alımı gündeme gelinceye kadar. 200 araca gerek yok mu diyorsunuz? Antalya’da taşınan günlük yolcu sayısı 280 bin. Şu andaki kapasitemiz 500-550 bin yolcu taşımaya elverişli. Araç almanın gerekli olmadığını, burada söz konusu olanın planlama hatası olduğunu her fırsatta söyledik. Bizi anlamak istemediler. İstanbul ve Ankara’da örneğin 12 metrelik otobüslerin taşıdığı yolcu sayısı 1200 ile 1600 arasında değişiyor. Antalya’da aynı özellikteki araçlarla bizim taşıdığımız yolcu sayısı 550. Isparta’da günlük 80 ile 100 civarında araç çalışıyor. Taşınan yolcu sayısı 95 bin. Isparta’da her bir araç günlük 1000 civarında yolcu taşıyor. Büyükşehir’in araçları dahil 540 civarında aracımız var. Taşıdığımız günlük yolcu sayısı 240-280 bin. Bu rakam Cumartesi Pazar günleri 150 bine kadar düşüyor. Bu veriler ışığında Antalya’ya araç ihtiyaç mı değil mi, bunu kamuoyuna bırakıyoruz. Büyükşehir ne tür verilerden yola çıkıyor? İlk etapta bu araçları Kemer, Serik, Korkuteli, Belek gibi ilçe ve beldelerde çalıştıracaklarını söylediler. Kemer’de örneğin benim odama kayıtlı 50-60 civarında otobüs sahibi arkadaşım var. Serik’te, Korkuteli’nde, Belek’te de aynı durum var. Bu esnaf benim esnafım. Bu arkadaşlarımızın hakkını korumak bizim görevimiz değil mi? Sonunda bu araçların nerede çalıştırılacağına ilişkin bir sunum yapıldı. Nerede çalıştırılacak? Antalya şehir merkezi içinde 17 hatta 100 tane 12 metrelik araç çalıştırılacakmış. 50 tane 8,5 metrelik, 50 tane 5,5 metrelik aracı ilçeler ve yerel hatlarda çalıştıracaklarını bildirdiler. Bunun yanlış olduğunu, hâlâ yatan 80-90 civarında esnafımızın olduğunu söyledik. Büyükşehir’in ilçeler ve yerel hatlarda “5 bin artı KDV artı şoför aylığı artı yakıtla” şirketlerden kiraladığı araçlar var. 3 bin liraya bu araçları biz kiraya verelim. Bunu teklif ettik. Kabul etmediler. Alınmış 721 ve 889 nolu UKOME kararları var. 501 bizim araçlar artı 40 belediye aracı ile Antalya’nın yolcusunu taşıyacaklarını açıkladılar. Bu UKOME kararı ortada iken ne değişti de Antalya’ya 200 ek araç ihtiyaç oldu? Antalya’ya araç ihtiyaçtı da neden iki aracı birleştirerek bir araca dönüştürdük? “Araç fazlalığı var” diyorsunuz; ama “yarım saattir, 45 dakikadır araç bekliyorum” diyen vatandaşlara sık rastlıyoruz. Bu sıkıntı nereden kaynaklanıyor? Antalya’da 56 hat ile çalışıyoruz. 56 hat Antalya için fazla. İnsanlar evinin önünden araç geçmesini istiyor. Her sokaktan araç geçirirsek bu yarım saatler, 45 dakikalar ortaya çıkıyor. Toplu taşım araçları ana arterlerden geçer. İstanbul’da, Ankara’da vatandaş 10-15 dakika yürüyerek bu ana arterlere ulaşıyor. Ama vardığında otobüse binebiliyor. Antalya’da da bu mantıkla düzenleme yapılmalı. Hatta tramvayda olduğu gibi akıllı duraklar yapalım, yolcu örneğin “5 dakika sonra MC 12 gelecek”, “7 dakika sonra UC 11 gelecek” yazısını görsün. 56 hattı 40 hatta düşürerek bu sorunu çözebiliriz. Şu andaki durum ne? Şu anda ara sokaklara giren araçlar 20 dakika ile yarım saat arasında geçiyor, ana arterdekiler 4-5 dakika ara ile en fazla 10 dakika ara ile geçiyor. Gece son çıkış saatleri ne zaman? Yaz aylarında en son otobüs saati 23.00-23.30. Bu saatler aracın depolamasından çıkış yaptığı saatler. Bunun gidişi var, bir de dönüşü var. Varsak’tan çıkan aracın 23.00’te çıktığını düşünelim, Lara’dan dönüp tekrar gelişi saat 1.00’i bulur. Bütün bunlar denetleniyor mu? Belediye elektronik mekanizma kurdu. Araç takip sistemi bütün araçlarda var. Kamera sistemi, validatörden direkt mesaj sistemi var. Diyelim şoför iki durak beriden döndü, validatörden uyarı mesajı alıyor. Vatandaş şikayetleri görüntülü ve sesli olarak kaydedilip, denetlenebiliyor. Basında uyuşturucu kullanan şoförler konusu çıkmıştı. Uyuşturucu denetimi yapılıyor mu? Şoför, işe başladığı gün itibariyle uyuşturucu testine tabi tutuluyor. Şoför kartı alabilmesi için uyuşturucu testini yaptırması gerekiyor. Yeni sistemde haksız rekabet ortadan kalktı mı? Hayır, kalkmadı. Hatların belirlenmesinde eşitlik ilkesine uyulmadığı kanaatindeyiz. Araçlarımızın tamamı havuz sisteminde çalışıyor. Herkese eşit miktarda para yatıyor. Bütün araçların eşit ya da birbirine çok yakın kilometre yapması gerekiyor. Ama öyle olmuyor. Biri 5, diğeri 4 sıra yapan araçtan 5 sıra yapan araç daha fazla yakıt yakıyor. 5 sıra yapan diyelim 150 liralık fazla yakıt harcayarak 150 lira eksik almış oluyor. Bu durumu yazıyla Büyükşehir Belediyesi’ne bildireceğiz. Günlük 800-900 lira alıyoruz demiştiniz. Araçlar günlük ne kadar yakıt yakıyor? Minimum 600-650 lira yakıyor. Bazı araçlarda bu rakam 900 lirayı buluyor. Hesabımıza yatansa günlük 800-900 lira. Geçtiğimiz ay benim hesabıma yatan para 29 bin lira. Hesabıma yatan parayla aldığım yakıt kafa kafaya gidiyor. 2 şoför çalıştırıyoruz. Aracın vergisi var, başka masrafları var. Her ay 3-4 bin lira zararla götürüyoruz işi. Normalde bu kapasiteyle bizim bir gün çalışıp bir gün yatmamız gerekiyor. Araç sayısını azaltmak sorunu çözer mi? Çözmez, ama geçici de olsa bir rahatlama sağlar. Çözüm için yolcu sayısının artırılması, bunun için de toplu ulaşım araçlarının kullanılmasının teşvik edilmesi gerekiyor. Toplu taşımaya ayrılan yollar yapmanız gerekiyor. Toplu taşımayı tercih edilir hale getirmeniz gerekiyor. Kent içi ulaşımda özel araç kullanımının azaltılması, bunun için özel politikalar geliştirilmesi, Büyükşehir Belediyesi’nin gerekiyorsa buna bütçe ayırması gerekiyor. Türel zararınızı telafi etmek için toplu ulaşım ücretlerine zam yaptı. Zamdan sonra da mı değişen bir şey olmadı? Olmadı. Hesabımıza günlük 800-900 lira yatıyordu. Şimdi de 800-900 lira yatıyor. Gelirimizde artan bir şey olmadı. Veriler ortada. Yoksa kabahat biz yolcularda mı? Kabahatli yolcu değil tabii ki. Ama ortada bir gerçek varsa o da günah keçisi ilan edilen her defasında ulaşım esnafı oluyor. İstanbul’da şu anda 2 durak ücreti 2,60 TL. Antalya’da 79 kilometrelik hat var. Bizde nereye gidersen git 2,60 TL. İzmir’de ulaşım ücreti bizimle aynı. Bizdeki ücret diğer büyük şehirlerinkinden fazla değil. 200 araç alımı yapılırsa siz ne yaparsınız? Eylem filan yapar mısınız? Araç alımı yapılacağını zannetmiyoruz. Belediyenin zaten araç alımı için bütçesi yok. Kendi verileriyle gidip Büyükşehir Belediye Başkanımızla bu veriler ışığında sorunlarımızı paylaşacağız. Arada kırgınlık olabilir. Ama sorunlar diyalogla çözülür; diyalogla çözeceğimize inanıyoruz. Biz sorunun planlamada olduğunu düşünüyoruz. Planlama yapılır hatlar revize edilirse, 540 araçla yapılan işi 400 - 450 araçla yaparız. Belediyemizle bu tür bir çözüm bulacağımıza inanıyoruz. Son çözüm mercii ise Ankara’dır. Biz kavgacı değiliz. Barışçıl yollarla Antalya’ya hizmet vermeye devam edeceğiz. Dile getirmek istediğiniz başka konular var mı? Hesaplarımızın şeffaf olmadığını düşünüyor, Büyükşehir Belediyesi’nden hesapların şeffaf hale getirilmesini talep ediyoruz. Nasıl yani? Otobüs esnafımızda, “Kiralanan araçların parası bizim havuzdan ödeniyor” endişesi var. Bu konuyu Büyükşehir yetkilileriyle paylaştık. “Bu araçların kira bedellerinin sizinle bir ilgisi yok” dediler. Bu endişenin devam ettiğini söyleyeyim. Araçlarda günlük toplanan para, aracın ne kadar ciro yaptığı, validatörde görünüyordu. Büyükşehir Belediyesi’ne, “Bir gün bu araçlarda kaç lira toplandığını hesaplayıp, hak edişlerimize yatırılan paraların doğru mu yanlış mı olduğunu kontrol edeceğiz” dedik. Bunu dememizin bir gün sonrasında validatörlerden bu rakamlar kaldırıldı. Kaldırılma olayının ardından Büyükşehir Belediyesi yetkilileriyle tekrar görüşerek “Endişelerimizin daha da arttığını”, bir muhasebeci ve bir yazılımcı ile havuzun denetlenmesini istedik. Bu isteğimiz sözde kabul edildi. Ama şu ana kadar bir cevap alamadık. Bu ciddi bir iddia ama… Bir de şu var. Bu sistem ilk başladığında kredi kartı ile internet üzerinden yükleme yapanlardan kesintiler yapıldı, komisyon alındı. Bu komisyonlar nerede? 6 milyon liraya yakın burada bir kayıp-kaçak var. Bu konuların hepsinin şeffaf hale getirilmesi gerekiyor. Havuzda biriken parayı göremiyoruz. Bana dağıtılan bölümü gösteriyorlar. “Havuzda şu kadar para var. Şu kadar dağıttık” diyorlar. Bu konular, endişeye mahal bırakmayacak şekilde şeffaflaşmalı. Antalya’da günlük yolcu sayısı 280 bin. Şu anda kapasitemiz 550 bin yolcu taşımaya elverişli. Araç almanın gerekli olmadığını, burada söz konusu olanın planlama hatası olduğunu her fırsatta söyledik. Bizi anlamak istemediler. Araç sayısının azaltılması geçici bir rahatlama sağlar. Çözüm için yolcu sayısının artırılması, bunun için de toplu ulaşım araçlarının kullanılmasının teşvik edilmesi gerekiyor. Toplu taşımaya ayrılan yollar yapmanız gerekiyor. Otobüs esnafımızda, “Kiralanan araçların parası bizim havuzdan ödeniyor” endişesi var. Bu konuyu Büyükşehir yetkilileriyle paylaştık. “Bu araçların kira bedellerinin sizinle ilgisi yok” dediler. Bu endişenin devam ettiğini söyleyeyim. Bu sistem ilk başladığında internet üzerinden yükleme yapanlardan kesinti yapıldı, komisyon alındı. Bu komisyonlar nerede? 6 milyon liraya yakın burada bir kayıp-kaçak var. Bu konuların hepsinin şeffaf hale getirilmesi gerekiyor.
Ulaşım sorunu yok, planlama hatası var
Trend Haberler
Ali Koç’un Eşi Nevbahar Demirağ Koç Kimdir? Nereli? Kaç Yaşında? Annesi Kim?
Yabancılar Antalya’yı terk ediyor
Mersin’de dev yatırım! 14 mahalle ve 10 bin nüfusa hizmet edecek
Mersin'deki yeni yol projesi tamamlandı
Kaplıca yolu! Antalya-Afyonkarahisar yolu...
Antalya beyaza büründü! Dolu ile kartopu oynadılar...