Geçtiğimiz gün Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği (ANTKOMDER) bir basın açıklaması yaptı. Rusya’nın Türkiye’den tarım ürünleri alımına yasak koyması, tarım ürünleri ithalatında gümrük vergilerinin kaldırılması, yeni hal yasası; toplantının konusu bunlardı. ANTKOMDER Başkanı Nevzat Akcan, Rusya’nın “yasak” kararı için “umutlarımız yerle bir oldu” ifadelerini kullandı. Antalyalı ihracatçıların “Rus uçağı Antalya’ya düştü”den sonraki ikinci feryadı bu. Türkiye’nin en büyük tarım ürünleri pazarı Rusya’ya yaş sebze ve meyve ihracatı miktar bazında yüzde 56, değer bakımından ise yüzde 62 düşüş göstermiş. Buna rağmen Rusya en çok ihracat yapılan ülke sıralamasında ilk sırada yer almış. Türkiye ve Antalya’nın, her 100 dolarlık domates ihracatının 70 dolarını Rusya'ya yaptığını buna eklersek, “umutlarımız yerle bir oldu” sözünün irticalen sarf edilmiş bir söz olmadığı görülecektir. ÜRETİCİ DE ‘PİYASA’DAN ÇEKİLMİŞ Bunlar olup biterken hükümetimiz ne yapıyor olabilir? 26 Haziran 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile tahıl ürünleri ithalatında yer alan yüzde 130’luk gümrük vergisi buğdayda yüzde 45’e, arpada yüzde 35’e, mısırda yüzde 25’e indirilmiş. Hasat zamanı yapılan vergi indirimi ile tüccar yurt dışından daha ucuza buğday ithal edebileceği beklentisiyle piyasadan çekilmiş. 2002 de 93 milyon dekar olan buğday üretim alanımız 77 milyon dekara düşmüş. Bu yıllar arasında 35 milyon dekar tarım arazisi üretimden kopmuş. Sadece tüccar değil, üretici de piyasadan çekilmiş anlayacağınız. Kabine değişikliğiyle umutlar bir kez daha sönmüş. Yeni bakanın (Ahmet Eşref Fakıbaba) ilk icraatı sıfır gümrükle Et ve Süt Kurumnu’na 500 bin büyükbaş, 475 bin koyun, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne 750 bin ton buğday, 700 bin ton arpa, 700 bin ton mısır,100 bin ton pirinç ithalatı izni vermek olmuş. ÇÖZÜM ‘KISASA KISAS’ MI? “Rusya kendi ülke tarımını geliştirmek adına böyle bir karar aldığını açıkladı. Biz zaten büyük sıkıtı içinde olan üreticilerimizi, komisyoncularımızı, ihracatçımızı tamamen ortadan kaldırmak, kendi tarımımızı bitirmek için, izana sığmayan uygulamalarda bulunuyoruz. Kendi ürünlerimizi ve üreticimizi yok edecek bir kararla tarımsal ithalatın önünü açıyoruz.” Tarım politikasında gelinen durumu böyle özetliyor Nevzat Akcan ve “Rusya ısrarla bu yönde olumlu bir yaklaşım sergilemiyorsa, o zaman biz de başta buğday olmak üzere tüm ticaretimizi askıya alalım ve Rusya’nın hiçbir ürününü ülkemize sokmayalım. Rusya tarım sektörümüze ekonomik darbe vururken biz onların tarım sektörünü desteklemeye neden devam edelim” diyor. SOPA ÇİFTÇİNİN SIRTINDA PATLIYOR Nevzat Akcan’ın yeni Hal yasasıyla ilgili yorumu da, “Ticaret Bakanlığımız bizlerin adeta ölüm fermanı olan yeni Hal yasasının devrim olduğu söylüyor. Oysa bu yasanın sektörü yok ediş projesi olduğu net olarak uygulamada görülüyor” şeklinde. Bakanlık peki üreticiyi hiç mi desteklemiyor? Haksızlık etmeyelim, devletimiz üreticiye yaraya merlem niyetine dönüm başına 11 lira veriyormuş. Üretim, tüketim, ticaret, ihracat; neresinden, hangi ucundan tutarsanız tutun sopa Türkiye tarımının üçte biri demek olan Antalya tarımının; çiftçinin, üreticinin sırtında patlıyor.