Sahamızda Akhisar ile 2-2 berabere kaldık. Bir önceki maçta Beşiktaş’a yenildik kayıp beş puan. Ayrıca iki maçta iki sakat, bir de geriden gelen üç sakat var kısacası ilk on birin yarısı sakat bu da cabası. Bu arada bir dünya yıldızı Samir Nasri, bütün İstanbul hatta dünya takımlarına çalım atılarak Antalyaspor’a kazandırıldı. Antalyaspor gerek muhafaza, gerekse transfer ettiği futbolcularla kamuoyuna ben de kafaya oynuyorum mesajını direkt olarak veriyor. Ama sonuçlar hedefle tezat. Önce maçı irdeleyelim sonra ne yapılması gerektiğini izah etmeye çalışacağım. Bir alt ligden gelen kaleci taraftarın kafasındaki soru işaretlerini bu maçla sildi. Kaleci sorunu yok. Fakat sorunların en beteri bütün takıma hakim. Nedir o? Diri olamamak. Yani rakipten yavaş ve hareketsiz olmak, kendi oyun planını uygulayacağına onun oyun planına angaje olmak. Maç bu şekilde geçti, hatta sonlarda takımımız üçüncü golü yemekten korktu, adeta maç 2-2 bitsin diye zaman çaldı. Maçın özeti bu. Gelelim çözüme. Bunların cevabı da sorunların içinde var zaten. Kondisyonunuz güçlü olacak, 90 dakikayı sanki maça yeni başlıyormuş enerjisiyle bitireceksiniz. Takımın kondisyon hocaları ve programı gözden geçirilmeli, bir hata var! Sezon başında ilk on birin yarısı sakat olmaz orada da bir hata var, ya fazla ya da eksik yükleme yapılıyor. Artık çağdaş dünyada bunların çözümleri bulundu o kadar zor değil, sadece biraz gözlem ve dikkat yeterli. Bir de oyun planınız olacak. Futbolda görmeyerek atılan top deyimi var. Çünkü takımın bir oyun planı var ve görmeyerek atılan topun hedef oyuncuda olacağı daha doğrusu o futbolcunun o an o yerde olacağı topu atan ve alan futbolcular tarafından biliniyor. Oyun planı budur. Yoksa Ahmet sen geride Mehmet sen ileride Hasan sen orta sahada oyna diye bir oyun planı yoktur. Ayrıca futbolcunun psikolojisi, yani günlük yaşamdaki tabiriyle moral ve motivasyonu yerinde olacak. Çözümler bunlar hiç birisi atla deve değil uygulanabilir çözümler. Bunlar için de uzun zamana ihtiyaç yok.Y.Malatya maçı kayıpsız atlatılır ve milli maç arası iyi değerlendirilirse zımba gibi bir Antalyaspor bizi bekliyor demektir. İyi haftalar…