Kaş'a bağlı Sarıbelen Mahallesi'nde oturan İbrahim Karacan, 6-7 metrekarelik plastik örtüyle kaplı barakasında kalaycılık mesleğini sürdürmeye çalışıyor. 1970 yılında çırak olarak başladığı mesleğini askerlik görevini yaptığı İstanbul'da sürdüren İbrahim Karacan, askerlikten sonra Kaş'a döndüğünde de devam ettirdi. 47 yıldır kalaycılık yapan İbrahim Karacan, bugüne kadar çırak yetiştiremedi ve 4 çocuğundan hiçbiri de mesleği öğrenmek istemedi. Kalaycılıkla evine ekmek götüren İbrahim Karacan, kilosunu 130 liradan aldığı kalay, kilosunu 20 liradan aldığı nişadır ve paketini 15 liradan aldığı pamukla mesleğini icra ediyor. İbrahim Karacan, hala bakır kapta yemek yapmak isteyenlerin kaplarını kalaylıyor. Karacan, tabakları tanesi 7.5 liraya, kazanları 100 liraya, ibrikleri ve sürahileri 30 liraya, çömlekleri 20 liraya, küçük tencereleri 15-20 liraya kalaylıyor. YEMEĞİ LEZZETLİ OLUR İbrahim Karacan, "1970'ten bu yana 4 sene çıraklığım var, ondan sonra tek başıma devam ediyorum. Temiz bakır kapların yemeği lezzetli olur. Diğer kapların yemeği lezzetli olmaz, sıhhatli de değildir. Bir çırak yetiştiremedim. Çocuklarıma öğretmek istedim, öğrenmediler. Benden sonra bu mesleği yapacak da yok. Ne kadar da uğraştıysam öğrenen olmadı" dedi. Kap kalaylatmaya gelen Selahattin Alkaya, "Bu kaplar atalarımızdan kaldı. Zaman zaman gelip İbrahim ustaya kalaylatıyoruz. Çok sağlıklı olduğuna inanıyoruz. Maalesef İbrahim ustanın bu mesleği bırakacağını öğrendik. Üzücü" diye konuştu. (DHA)