Otizme ait belirtiler, genellikle bebekliğin ilk iki yılı içinde başlar. Nadiren bu belirtiler daha geç yaşta da başlayabilir. Otizm belirtileri çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine göre çok farklılıklar gösterebilir. Bebekliğin ilk dönemlerinde bu çocuklara ilişkin ilk fark edilen durum, diğer çocuklara oranla daha az güldükleridir. Her çocuğun bedensel temas kurulma, kucaklanma ve öpülme arzuladıkları bir işlev olmasına karşın Otizmden etkilenmiş çocuklar bu davranışlardan rahatsız olurlar. Adeta sevilmekten hoşlanmazlar ve tepki gösterirler. Çevredeki insanların görünümleri, giysileri dikkatlerini çekmez, dışarıdan izlendiğinde adeta odada kimse yokmuş gibi davranırlar. İnsanlarla göz göze gelmekten kaçarlar. Yalnızlığı severler ve yalnız bırakılmaya tepki göstermezler. Normalde çocuklar uyumadıkları dönemlerde yatakta kalmak istemez anneden ilgi beklerler. Ancak bu çocuklar uyumadıkları halde saatlerce yatakta sessizce kalabilirler. İlk dönemlerde anne ve babayı diğer insanlardan ayırmakta güçlük çekmelerine karşın yaşları ilerledikçe anne babaya bağlılıkları aşırı derecede artabilir ve ayrıldıklarında yoğun sıkıntı yaşayabilirler. Otizmden etkilenmiş çocukların aileleri, en çok konuşma gecikmesi şikayetiyle çocuklarını uzman kişiye götürürler. Bedensel gelişimi yaşına uygun olan çocuğun konuşması yaşıtlarına göre oldukça geridir. Konuşmayı ilişki kurmaktan çok ihtiyaçların giderilmesi için kullanırlar. Bir kısmı ise ileri yaşlarda dahi konuşamaz ya da konuştukları anlaşılamaz. Konuşmanın eksikliği yanında bu çocuklarda söylenen sözcükleri tekrarlama ve sözcük uydurma gibi konuşma bozuklukları görülebilir. Konuşmadaki bütün bu eksiklik ve bozukluklar çocuğun ilişki kurmadaki zorluğunu bir kat daha artırır. Otizmden etkilenmiş çocuklar ise yalnız olmayı tercih eder, çocukların içine karışmaz, hep bir köşede yalnız başına oynarlar. Kendilerine özgü davranış biçimleri ile diğer çocuklardan hemen ayırt edilebilirler. Örneğin kendi etraflarında defalarca dönme, tek ayak üzerinde zıplama ve odanın içinde bir köşeden diğerine koşma gibi amaçsızca tekrarlanan hareketleri vardır. El çırpma, tüm bedeni sallama gibi olağan dışı beden hareketleri dikkat çekicidir. İlgi alanlarının kısıtlılığı nedeniyle belirli oyuncaklarıyla hep aynı biçimde ve tekrar tekrar oynarlar. Evde bulunan bazı nesnelere aşırı ilgi gösterebilirler. Mekanik aletlere ve dönen nesnelere ilgileri büyüktür. Bazı nesnelere karşı duygusal olmayan ve bize göre anlamsız aşırı bağlılıkları vardır. Bir parça ip ya da gazoz kapağı onlar için vazgeçilmez birer nesne olabilir. Yaşam içindeki olağan değişimlere karşı direnç gösterirler. Ev içinde bir eşyanın yerinin değişmesine izin vermez, eve alınan yeni bir eşyayı kullanmak istemezler. Değişime karşı bu direnç ailenin hayatında kısıtlamalara neden olacak derecede rahatsızlık verici olabilir. Tepkileri ani ve yersiz olabilir. Öfke patlamaları, kendine zarar verici davranışlar ya da uygunsuz sevinç nöbetleri gözlenebilir. Yaş ilerledikçe çocuğun çevresiyle aktif ilişkiye girmesi artmasına rağmen sınır koyamama gibi uygunsuz davranışlar devam eder. Otizmden etkilenmiş çocuklar arasında zihinsel yetersizliği olanlar bulunduğu gibi normal veya üstün zekâlı olanlar da vardır. Bazı Otizmden etkilenmiş çocukların belli alanlarda olağanüstü yetenekleri olabilir. Örneğin, hangi tarihin hangi güne geldiğini hemen hesaplayabilir, aritmetik işlemlerde üstün bir yetenek gösterebilir ya da bir şarkıyı bir kez dinlemek ile hemen öğrenebilirler. Çevresindeki çocuklarla ya da yetişkinlerle ilgilenmezler, onların arasına katılıp oynamazlar. Otizmden etkilenmiş bir çocuk, zihinsel yetersizliği olan bir çocuğun aksine, zihinsel beceri düzeyi ne olursa olsun gözlenebilir bir sosyal beceri yetersizliği gösterir. Sosyal bir beceri olan empati duygusu bu çocuklarda gelişmemiştir. Otizmden etkilenmiş çocuklar başkalarının hislerini ve düşüncelerini anlama ve yorumlamada da güçlük çekerler. Gülümseme, göz kırpma ve yüz buruşturma gibi örtülü sosyal ipuçlarını çok az anlarlar. Esenlikler Dilerim.