Diğer Yazıları Son iki veya üç yazımın özetinin özetini hatırlatma olarak yazıyorum ki aşağıdaki yazı daha iyi anlaşılsın. -Onlar Nasri ve Eto’o ise sen Rıza Çalımbay’sın. -Fatih’in babası II. Murat’ın hocası Molla Gürani ile yaptıkları oyun. -Nasri ve Eto’o’nun Malatya maçındaki kibirli oyunları ve sarı kart görmeleri. Özellikle sen ‘atom karınca’ Çalımbay’sın ile biten yazım sorunu Çalımbay gitmeden ortaya koydu, zaten ertesi gün de Çalımbay gönderildi. Bunları yazmamdaki neden bugün medyadan öğreniyoruz ki Nasri söylenilenin aksine 4 milyon euro değil 7milyon euro alıyormuş. Eto’o’nun yıllık 3.5 milyon aldığı yerde Nasri Eto’o’nun iki misli kazanıyor. Eto’o’nun isyanının ne kadar haklı olduğu ortaya çıkıyor! Eto’o’nun yerinde ben olsam maçlarda Nasri’ye pas bile vermem! Yine Eto’o’nun büyüklüğü ortaya çıkıyor çünkü Nasri’ye gollük paslar atıyor. Nasri bey hem yılda 7 milyon euro kazanacak hem de antrenör Çalımbay’a antrenmanda ‘sen bana karışamazsın, ben burada senin istediğini değil kendi istediğim hareketleri yaparım’ diyecek ve neticede Rıza Çalımbay gönderilecek. Hani ünlü bir laf var: Deveye demişler hörgücün niye eğri? O da cevap vermiş: Nerem doğru ki? Bu olaylara ‘cuk’ oturan bir deyim. Bu tablo böylesine güzel transferlerin içine etti. İçine ettiği için zaten istenilen sonuçlar alınamadı. Hatalar zinciri başkan ve yönetimde! Çünkü gizli kapaklı transfer yapılmaz. Dünyanın bütün takımlarında astronomik ücretle oynayan futbolcular var. Örneğin Neymar için Barça’ya 222 milyon euro ödendi, yıllık kazancı 37 milyon euro primlerle beraber 57 milyon euro ödendi diye adam gibi açıklanıyor. Sen burada Nasri’ye 4 veriyorum diyorsun, diğer futbolcuların anlamadığını varsayarak, onların zekasını da küçük görüyorsun halbuki hepsinin her şeyden haberi var. Bir ay sonra 7 aldığı ortaya çıkıyor. Böyle kulüp yönetilmez! Korkak, gizli kapaklı davranışlarla bu iş yürümez, yürümedi de. Önce Eto’o isyan etti Arkasından suçu olmayan Çalımbay gönderildi. Yürümeyecek de! Daha da başarısız ve kötü sonuçlar Antalyaspor’u bekliyor. Çünkü böyle başa böyle tarak örneği gibi ‘sen öyle yaparsan böyle olur’. Yine son yazımda takıma bir isteksizlik moralsizlik hakim demiştim. Sebebi bul ve problemi çöz, bu senin görevindir diye başkana seslenmiştim. Gerçek ortaya çıktı ve problemin gerçekten de başkan tarafından çözülmesi gerektiği görüldü. ‘Peki ama nasıl çözülecek, önerin ne’ derseniz: Çözüm önerilerim var ama buraya yazmam gereksiz çünkü her yiğidin bir yoğurt yiyişi var. Önemli olan ilkokulda öğretilen ‘problemi anlamak yarısını çözmektir’ ülküsünden hareket etmektir. Artık problem anlaşıldığına ve yarı yarıya çözüldüğüne göre maharet başkana düşüyor. Problemin çözümünü ve sonucunu kamuoyuna dürüstçe açıklamalıdır. Aksi takdirde Antalyaspor’u iyi günler beklemiyor, iyi haftalar… Not: Milli takım hezimete uğradı. Akıllı olmanın göstergelerinden en önemlisi olacakları önceden sezebilmektir. Kısacası buna ‘öngörü’ diyoruz. Benim öngörüm şu: Futbol hayatı bitmişlerle maça çıkacağına Altınordu’nun gençleriyle maça çıkılsaydı daha iyi sonuç alınırdı! Diğer Yazıları