Geçen hafta bir anketin sonuçları düştü haber ağlarına. Buna göre Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, ‘en başarılı ilçe belediye başkanı seçildiğini’ ilan etti. Biz dahil bütün gazeteler hiç sorgulamadan pat diye yapıştırdık haberi sayfalarımıza. Oysa haberin İHA tarafından servis edilen geniş halinde Büyükşehir ölçeğinde de en başarılı belediye başkanının Menderes Türel olarak belirlendiği yazıyordu. Türel bu anketi ciddiye almamış olmalı ki, kendi reklamı anlamında kullanmadı. Söz konusu ankette sadece Böcek ve Türel de yok üstelik. MHP’li Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can, AKP’li Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, AKP’li Kahramanmaraş Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş, AKP’li Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci ve CHP’li Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar da başarılı bulunmuş. Yani Akdeniz çanağında her ilden bir başkana mavi boncuk vermişler. En büyük boncuk da Türel’e... Böyle bir anket yapılmamış Kim vermiş bu boncukları? Akdeniz Anket Araştırma Enstitüsü… Siz ‘enstitü’ filan diye akademik bir kurum, herhangi bir üniversitenin birimi filan sanmayın. Özel bir şirket. Söz konusu şirketin genel müdürü Mehmet Turaçcı da, “20 gün süren başarılı bir anket çalışması yaptık. Akdeniz bölgesinin 5 büyük şehrinde yapmış olduğumuz en başarılı büyükşehir ve ilçe belediye başkanı anket çalışmasında 30 bin kişi ile online, telefon ve yüz yüze anket metoduyla tesadüfi yöntemle başarılı bir çalışma yaptık” diye bilgi vermiş. Hemen aradım bizim Ali Taş’ı. Bizim buralarda leylekten başka kuş, Ali Taş’ın üzerine de anketçi tanımam. Sorduk, soruşturduk. Efendim, ne Antalya’da, ne de Adana’da yapılmış böyle bir anket yok. Zaten 20 günde 30 bin kişiyle anket akıllara zarar bir şey. Raporsuz araştırma olmaz Kamuoyu araştırmasının ne olduğunu bilmeyen kasaba siyasetçisi ne kadar çok kişiyle anket yapılırsa o kadar havaya girer. Oysa kamuoyu araştırmalarında önemli olan sayı değil örneklemdir. Doğru denekler saptayarak az sayıda insanla yaptığınız anketlerde yanılgı payı artı ve eksi olarak yüzde 2’ler civarında seyreder. Ama bu bilimsel yöntemi bizim kasabada pazarlayamazsınız. Belediye başkanının ağzının suyunun akmasını istiyorsanız sayıyı şişirebildiğiniz kadar şişireceksiniz. 20 bin, 30 bin, 40 bin, kim tutar sizi… Peki rapor? O da ne? Efendim, gerçek bir kamuoyu araştırmasının genişçe bir raporu olur. Hangi soruları sordunuz? Kaçı erkek, kaçı kadın? Eğitim düzeyleri ne? Kime ne kadar destek çıktı? Hadi birincinin Muhittin Böcek olduğuna inandık; ya ikinci, üçüncü? Diğer başkanların durumu ne? Böcek’i başarılı bulan vatandaş hangi hizmetlerini, yatırımlarını beğenmiş mesela? Genel merkeze anketli sinyal Bir rapor olsa bunları da görebiliriz. Fakat dediğimiz gibi araştırmanın kendisi yok ki, raporu olsun. Anlaşılan o ki her ilde belli isimler belirlenmiş, masa başında birinci ilan edilmiş ve vermişler gazı. Muhtemelen o belediye başkanlarına bodoslama yapmalarını sağlayacak aracılar da vardır. “Başkan ben seni ankette gördüm, sen de beni hayatta gör”. Zaten müdür, danışman ya da partiden bir yönetici mutlaka tanınıyordur. Başkanın bu tür havaları sevdiği, birinci seçilmekten memnun olacağı, ‘isteyin benden ne isterseniz’ diye kesenin ağzını açacağı bilgisi çoktan ulaşmıştır şirket enstitülerine. Medyaya yedirebilir miyiz? Yediririz. Ki mesela biz bile yedik gazete olarak. Halk yer mi? Yer. Parti yönetimi peki? Onlar da yer. Zaten çoğunun burnunun ucunu gördüğü yok. Adayların belirlenmesine yakın başkanın birinciliği garanti iki anket daha çakarız. Oldu da bitti, maşallah!