Meslek odası temsilcilerinin oluşturduğu Eşgüdüm Kurulu bir kez daha Boğaçayı projesine dikkat çekti. Boğaçayı’nın günde 200 bin kişinin içme suyunu karşıladığı vurgulanan açıklamada, yer altı suyunun tuzlanacağı uyarısında bulunuldu. Bir diğer tehlike ise sahilde yaşanacak erozyon Meslek Odaları İl Eşgüdüm Kurulu tarafından Antalya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nda yapılan toplantıda birinci etabı başlatılan Boğaçayı Projesi masaya yatırıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve projeyi hazırlayan uzmanların meslek odalarına yaptığı sunum ve bilgilendirmenin ardından konuyu kendi uzmanlarıyla ele aldıklarını belirten Eşgüdüm Kurulu Sözcüsü Emrullah Tayfun Çavdar, “Büyük çevresel zararları ve yüksek maliyeti nedeniyle, böylesine riskli bir projenin hayata geçirilmesinde Antalya halkı için kamu yararı görmediğimizi belirtiyoruz” dedi. BOĞAÇAYI’NDA İÇME SULARI TUZLANIR Boğaçayı projesinden denizin 750 metre akarsuyun içine alınacağını ve dere tabanının 1,5 metre derinliğe kadar kazılacağını vurgulayan Çavdar, “Deniz suyu tatlı sudan yoğun olduğundan Boğaçayı boyunca var olan tatlı suyu karaya doğru itecektir. Bunun sonucu olarak Antalya’ya içme suyu sağlayan Boğaçayı kuyu suları tuzlanacak ve içme suyu niteliğini kaybedecektir. Halen Antalya’nın içme suyu olarak kullanılan ve günlük 200 bin kişini ihtiyacını karşılayan saniyede 400 litre su, bu projeyle birlikte kullanılmaz hale gelecektir” diye konuştu. KONYAALTI SAHİLİNDE EROZYON RİSKİ Geçmiş yıllarda Boğaçayı yatağından alınan kum-çakıl nedeniyle, Konyaaltı kıyı bandının 28 ile 85 metre arasında değişen boyutlarda kıyı erozyonuna uğradığını belirten Çavdar, “Aynı etkinin Boğaçay Taşkın Koruma ve Rusubat (çökelti) Kontrolü projesi kapsamında daha da hızlı ve fazla oluşacağı açıktır. Bu projeyle birlikte katı madde taşınımı engellenecek, havza ve yataktan gelecek katı maddenin denize ulaşması mümkün olmayacaktır. Denize ulaşmayan katı madde kumsalı beslemeyeceği için sahil bandında erozyon oluşacak ve binlerce yılda oluşan Konyaaltı sahili yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu durum, ayrı bir proje ile bize tanıtılan Konyaaltı sahil projesinin geleceği olmaması demektir” ifadelerini kullandı. TARIM ARAZİLERİNE ZARAR VERECEK Boğaçayı içerisine alınarak durağan kalacak olan su kütlesinde birikecek azot ve fosfor gibi maddeler nedeniyle algler çoğalacağını, su kalitesinin bozulacağını, koku ve görüntü kirliliği oluşacağını savunan Çavdar, “Meydana gelecek dip çamurunu temizlemek için ekipmanlar kullanılması gerekecek. Bu durum deniz kirliliğini arttıracak. Tuzlanma dere ekosistemini tamamen bozacağı gibi bölgedeki yeraltı sularının tuzlanmasına, toprak kirliliğine neden olacak ve tarım arazilerine de zarar verecektir” dedi. YAPIM MALİYETİ GÖZDEN GEÇİRİLSİN Projeyle birlikte Boğaçayı’nın yapılaşmaya açık olmayan bir kısım alanının da yapılaşmaya açılacağını vurgulayan Eşgüdüm Sözcüsü Çavdar, “Antalya’nın bu yapılaşmaya ihtiyacı yok. Ayrıca projenin mekânsal kurgusu zayıf, yat limanının karayla ve genel projeyle ilişkisi belirsiz. Proje kapsamında sunulan yapım maliyetlerinin yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Özellikle liman yapımının ön görüldüğü bölgenin denizaltı topografyası dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte projenin çok yüksek olan finansmanı, projenin yapılması halinde her yıl temizlenmesi gereken su yatağının maliyeti ve kimin tarafından üstleneceği açık değildir. Ayrıca projenin hangi kamu yararından dolayı yapılma zorunluluğu olduğu da açıklanmamıştır. Diğer bir deyişle bu kadar yüksek maliyetli ve çevresel kirlilik de yaratacak bu projenin uygulanması halinde kentlilere ne gibi bir yararı olacağına açıklık getirilmemiştir” değerlendirmesinde bulundu. Mustafa KOÇ