Sevgili okurlar; Dün 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günüydü. Her yıl daha fazla yerde Mavi Işık yanmakta, her yıl farkındalık artmakta, bu hepimiz için mutluluk verici kuşkusuz. Tabi bu farkındalık Otizmin görülme sıklığına paralel olarak artmakta dersek yanlış bir tespit yapmış olmayız sanırım. Her geçen yıl ülkemiz özel eğitim alanında daha iyi olacak, her geçen yıl toplumsal tutumlar yetersizlikten etkilenmiş çocuklarımız için daha pozitif hale gelecek bundan eminiz gelişmeler bu yönde… Down Sendromu farkındalık gününde gördüğümüz çocuklarımızı ortalarına almış oyun havaları eşliğinde onlara harmandalı vb. oynatıp onları izleyen kalabalıkların görüntüsü pek fazla yaşanmadı dün. Piyano dinletileri, yürüyüşler gibi daha nitelikli etkinlikler vardı. Belki de nedeni otizmden etkilenmiş çocuklarımızın halk oyunları becerilerinin down sendromlu çocuklarımız düzeyinde olmamasıdır, olsaydı inanın dün de aynı sahneler yaşanırdı diye düşünüyorum. Sonuç olarak hiçbir grup için farkındalık gününde yaşanmasını istemediğimiz görüntüler yukarıda bahsettiklerimizden bazıları aslında. Ne güzel dün her yer Mavi Işık ile aydınlandı… Bundan yirmi yıl önce o mavi ışık sadece otizmden etkilenmiş çocukların aileleri ve eğitimcilerden oluşan küçük bir dairede yanmaktaydı. On yıl önce daha yaygınlaştı o küçük dairenin dışında da çok yerde mavi ışık vardı artık. Dün ise televizyon dizilerinde bile Mavi Işık vardı. Ülkemizin birçok yerini yıllar önce ki o küçük daireden yayılan Mavi Işık sardı ve artık daha çok insan Otizmin ne olduğu ile ilgili daha fazla bilgi sahibi diye düşünebiliriz. Ama; Her şeyin sonunda bir “Ama” olmalı mı acaba, evet olmalı bence. İğne, çuvaldız olayı. Ama; Artık her yere yayılan o Mavi Işık ortaya çıktığı dairenin içini dışarıyı aydınlattığı kadar aydınlatamaz oldu… Dairenin içi dışından daha karanlık şu anda bence; Otizmi ve özel eğitim alanlarını istihdam alanı olarak gören kişilerin sınıflarında Mavi Işık yanmadı dün… Dün bile okuldan yüzünde kızarık ile dönen otizmden etkilenmiş öğrencinin evinde Mavi Işık yanmadı dün… Herkes her şeyi anasının karnında öğrenmiyor kardeşim tamam ben özel eğitimci değilim ama on yıldır bu çocuklarla çalışıyorum birçok özel eğitimciden daha iyiyim diye sosyal medyada mesaj yazan, alana sonradan kaynak olmuş birinin sınıfında Mavi Işık yanmadı dün… Çocuğunuzda fazla televizyon izlemeden dolayı radyasyona bağlı algı kapanması var ben bunu 6 ayda düzeltirim cümlesi kuran ve kendini Otizm Uzmanı olarak tanıtan aslında eğitimci dahi olmayan kişi ya da kişilerin öğrencilerinin evinde Mavi Işık yanmadı dün… Çocuğunuzu kreşe verin mutlaka konuşur diyen uzmanın değerlendirdiği otizmden etkilenmiş çocuğun ailesinin evinde Mavi Işık yanmadı dün… Küçük motor kas becerileri kusursuz olan fakat sürekli tekrarlı konuşan bu nedenle çok hızlı biçimde dil-konuşma eğitimine gereksinim duyan, ama yıllarca eğitim ortamında mandal ve çivi takmada ustalaşmış otizmden etkilenmiş öğrencilerin hayatında Mavi Işık yanmadı dün… Otizmden etkilenmiş yetişkin bir bireyin ailesine “Şekil kutusuna şekilleri doğru biçimde atmayı öğrenemezse hiçbir şeyi öğrenemez” diyerek aylarca şekil kutusu çalışan öğretmenin sınıfında Mavi Işık yanmadı dün… Sosyal ortamda selamlaşmayı bilmeyen, çevresindeki insanların yiyeceklerini kapıp yemeye başlayan, AVM de dürtüsel şekilde bağıran çok hızlı biçimde Uygulamalı Davranış Analizi çalışmalarına ihtiyacı olan ama gittiği eğitim ortamında her gün sınırlı boyama yapan otizmden etkilenmiş öğrencinin hayatında Mavi Işık yanmadı dün… Otizmden ciddi düzeyde etkilenmiş, sürekli kendine zarar veren öğrenci için “O çocuk çok ağır ben ne yapabilirim ki” diyen ama kendini geliştirmek için kılını kıpırdatmayan öğretmenlerin sınıfında Mavi Işık yanmadı dün… “Çocuğum kaç yaşına geldi yıllardır özel eğitime götürüyorum ama hala birçok şeyi bağımsız yapamıyor okulda da istenmiyor artık” diye düşünen anne babaların evinde Mavi Işık yanmadı dün…VE;“BENDEN SONRA NE OLACAK” SORUSU SORULAN BİRÇOK EVDE MAVİ IŞIK YANMADI DÜN… Esenlikler Dilerim