Büyük hayalleri vardı camianın… Avrupa gibi, hatta şampiyonluk gibi… Nasıl olmasın. Bir önceki sezon tüm rekorlar paramparça edilmiş, lig 58 puanla 5. sırada bitirilmiş. Bu başarıyı yakalayan kadroyu Jeremy Menez, Samir Nasri, William Vainqueur gibi dünya çapında yıldızlarla takviye yapmışsınız… Taraftara da sadece hayal kurmak kalıyor. Bu hayal öyle büyüktü ki; rakipler bile Antalyaspor’un bu hedefleri rahatlıkla kovalayacağını söylemeye başlamıştı. Her hayalin gerçekleşmeme gibi bir ihtimali vardır. Bazı hayallerin de kabusa dönme gibi bir özelliği… Antalyaspor kabusu yaşadı. Deyim yerindeyse parasıyla rezil olup, ligde kalmayı son anda başardı. Peki nerede hata yapıldı? Günlük kararlarla, plansız-programsız, sadece borçlanarak, kulübün geleceğine ipotek koydurarak büyümeyi düşünürseniz böyle oluyor. Yıllardır bir noktaya gelen altyapıyı darmadağın ederseniz, altyapı için bile Türkiye’nin en pahalı altyapı hocasını göreve getirirseniz sonunuz kabus olur. Bir sezon önce tüm Dünya’nın gıpta ile izlediği Eto’o’ya rağmen, yattığı yerden para kazanan Menez ve Nasri gibi müzmin sakatlara Eto’o’nun iki katı para verirseniz, elinizdeki Eto’o’yu da kaybedersiniz. Kulüp başkanınız, siyasi telkinlerle göreve geldiyse, aynı telkinlerle görevden ayrılma ihtimali her zaman vardır. En kritik zamanda, işler çıkmaza girdiğinde, siyaseti bahane ederek kaçar-gider ve size sadece el sallamak düşer. Siyasetle göreve gelen başkanlar, “Bu kulübe siyaset girmeyecek” derken bile siyasetin kralını yapar, siz sadece izler, oynanan tiyatronun sona ermesini beklersiniz. Sezon başında çuvalla para ödeyerek transfer ettiğiniz ve verim alamadığınız isimleri, devre arasında gönderebilmek için yine çuvallarla para verirsiniz, sonra ‘bu borç niye arttı?’ dersiniz. Taraftara kombine bilet alması için adeta yalvarırsınız, gelen taraftarın söylediği İzmir Marşı’ndan rahatsız olarak kendinizi tüm Türkiye’ye güldürürsünüz. Kısacası… Antalyaspor için rüya gibi başlayan bir sezon sona erdi. Avrupa’ya gitmese üzülecektik, ligde kaldığı için adeta göbek attık. Sezon başında kurduğumuz hayaller ise tatlı birer anı oldu. Çünkü o hayallerin bedeli olarak, önümüzdeki sezon için hedef küçültüldü. Mütevazi bir kadro kurulacak, genç ve gelecek vaad eden isimler alınacak. Yani… Bu sezon başı şampiyonluk hayalleri kurmuştuk, önümüzdeki sezona ligde kalma hedefiyle başlayacağız. Kurumsal takımlar başarılarının bedelini ödermiş, bakkal dükkanı mantığı ile yönetilen Antalyaspor olarak, biz de hayallerimizin bedelini ödeyeceğiz.