Antalya’da seçime giren partilerin 16’şar kişilik milletvekili aday listesi belli oldu. Listeler açıklandıktan sonra hummalı bir çalışma başladı. Listede yer alan her aday, partisi ve kendisi için daha fazla oy toplayabilmek için çalışıyor. Seçilebilecek yerden aday olanları anlıyorum. 24 Haziran’dan sonra büyük ihtimalli Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olacaklar ve bundan sonraki hayatları bambaşka olacak. Seçilme ihtimali olmayan yerlerden aday olanların çalışmaları, benim için önemli bir kıstas oluyor. Antalya’dan her partinin kaç vekil çıkaracağı aşağı-yukarı belli. Bu nedenle seçilme ihtimali yüksek olan sıralamalardaki adayların hırsları da çok doğal. Peki seçilme ihtimali olmayan adayların çalışmalarını nasıl okumalıyız? “Sonu olmayan bir işe girmiş” diye ayıplamalı mıyız? Yoksa “Helal olsun, menfaat için partili olmamış” diye alkışlamalı mıyız? Aday listeleri açıklandığında oluşan geçici kırgınlıklar yerini sakinliğe bıraktı. Şu sıralar siyasetle gerçekten ilgilenenler, partilerinin daha iyi yerlere gelmesi için çalışıyor. Seçilme ihtimali hiç olmayan bazı adayların performansları, gerçekten etkileyici. Günün 15-16 saati çalışan adaylar, kahvehanede oyun oynayanın da, tarlada toprakla uğraşanın da, bekçinin de, doktorun da elini sıkıp oyuna talip oluyor. Hemen hemen her partide böyle fedakar adaylar var. Onları izlerken, siyasetin ne kadar uzun soluklu olduğunu anlıyorum. Belki bu seçimde meclise gidemeyecekler ancak partileri güçlü olursa birgün mutlaka giderler. Sanıyorum bu bilinçle hareket ediyorlardır. AK Parti’de Mevlüt Çavuşoğlu, MHP’de Abdurrahman Başkan takımlarının kaptanı olarak sorumluluk alıyor. CHP’de 1.sıra adayı Deniz Baykal hastanede olduğu için, adaylar daha çok teşkilatların belirlediği programlara göre hareket ediyor. İYİ Parti’de ise Hasan subaşı ile Feridun Bahşi’nin tecrübeleri izlenecek yolda etkili oluyor. Partilerin ağır toplarının bu kadar yoğun çalışmaları elbette takdire şayan… Ancak bence asıl alkışlanması gereken, seçilme ihtimali yokken partisi için gece-gündüz çalışan adaylar ve partililer. İlk sıralara ithal adaylar gelmesine rağmen, alınganlık yapmayıp davasına oy kazandırmayı görev bilen adaylar. Karşılıksız sevmek böyle bir şey olsa gerek.