Hollywood yıldızlarına yüz binlerce dolar ödeyerek halka el sallatmanın festival olmadığını söyleyen İstanbul’daki alternatif etkinliklerin öncüsü yönetmen Kaan Müjdeci, bu yıldızlara ödenen paraların da açıklanmasını istedi Antalya Film Festivali’nden çıkarılan ulusal yarışmanın İstanbul’da düzenlenmesine öncülük eden Kaan Müjdeci, “Festival, parayla çağrılan Hollywood yıldızıyla fotoğraf çektirmek değildir” dedi. BİANET’ten Büşra Cebeci’ye konuşan Kaan Müjdeci, “Şu anda Antalya Film Festivali’nin geldiği durum bir film haftasıdır. Bugünkü haliyle festival, ünlü birkaç yıldızın geldiği, sinemanın konuşulmadığı -ki konuşacak kimse yok- bir film haftası konumundadır” ifadelerine yer verdi. Bir Hollywood yıldızını yüz binlerce dolar ödeyerek getirip halka el sallatmanın sinemaya ne faydası olduğunu soran Kaan Müjdeci, ödenen rakamların açıklanmasını da istedi. MUMYA MÜZESİ’NDE ÇEKTİRİN “Menderes Türel, Antalya Film Festivali’nin, Cannes Film Festivali gibi olması gerektiğini ve ‘Ulusal Yarışma’ kategorisinin bu gerekçe ile festival kapsamından çıkarıldığını belirtmişti. Bu gerekçe hakkında ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki sorusunu da cevaplayan Müjdeci, “Bu çok absürt bir gerekçe ve de komik. Bu, parayla çağırılan Hollywood yıldızıyla, Avrupalı oyuncuyla olabilecek bir şey değil. Sinema böyle bir şey değildir. Bir Hollywood yıldızı gelir oraya fotoğraf çektirirsiniz. Madam Tussauds Mumya Müzesi’nde de aynısı var. Çok istiyorsanız Madam Tussauds Müzesi’ne gidersiniz ve onlarla fotoğraf çektirebilirsiniz” şeklinde yanıt verdi. EN KÖKLÜ FESTİVAL ANTALYA Festivalin temel manasının sinemaya dair bu sene ne olduğunu göstermesi ve önümüzdeki yıllarda neler olacağına dair fikir vermesi olduğunu vurgulayan Müjdeci, “Festival, sektörün birbiriyle buluşmasıdır. Bu ortadan kaldırıldığı zaman, sektörlerin buluşması engellenmiş oluyor. Bu buluşmayı engellemek de, Türkiye sinemasının gelişmesini engellemiş olmaktır. Bu sektörel buluşma diğer illerde gerçekleştirilen küçük festivallerde olamaz. Bunun için bir itibar ve gelenek gerekir, bu itibar ve gelenek de ancak uzun yıllarda gerçekleşebilir” dedi. Ulusal yarışma için “Adana’da yapsınlar, İstanbul’da yapsınlar” denildiğini belirten Müjdeci, “Bu olamaz, bunun en eskisi ve en köklüsü Antalya Film Festivali. Onun belli dinamikleri var, belli bir kültürü var, tarihi var. Her festivalin ayrı ayrı karakteri var, siz bu karakteri bozamazsınız” şeklinde konuştu. Mustafa KOÇ