Diğer Yazıları Süreci hatırlamayanlar ya da bilmeyenler için kısaca özet geçelim. Yıl 2005. AKP’li Kepez Belediye Başkanı Erdal Öner, ‘astığım astık, kestiğim kestik’ bir kararla 488 dönümlük Dokuma alanını Hollandalı TurkMall firmasına ihalesiz verdi. İktidarın gücünü de arkasına alan Öner, bu kararı verirken belki de olayın bu kadar büyüyeceğini, sadece Antalya’nın değil ülke gündemine geleceğini öngöremedi. CHP dışında dönemin etkin partileri DSP, DYP ve o dönem muhalif çizgide bulunan MHP’nin yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu, akademisyen, dernek ve platform el birliğiyle bu tahsisi yargıya taşıdı. Hatta gazeteci İbrahim Akkaya’nın Dokuma önünde tuttuğu çadır nöbeti direncin sembolleri arasına girdi. Mahkeme, tahsisi durdurdu. Bu kez de firma ön tahsis için istediği parayı talep etti. Karşılıklı açılan davalar, yıllarca süren mahkemeler… Bugüne kadar bir arpa boyu yol alınmayan Dokuma alanıyla ilgili Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, dün tarihi açıklamada bulundu. 3 aylık müzakerenin ardından firmanın ilk yatırdığı miktar ile inşaat parası gibi farklı giderlerle birlikte toplam 38 milyon TL karşılığında davadan vazgeçeceğini söyledi. Bu 38 milyonun 29 milyonunun da Dokuma Anonim Şirketi’nin kasasında durduğunu belirten Tütüncü, geriye kalan 14 milyon TL’nin ödenmesi için Kepez Meclisi’nden yetki istedi. AKP, MHP ve CHP’lilerin oylarıyla yetki verildi. Kepez olarak ayrım yapmaya gerek yok. Antalya tek bir kişinin ‘oldubittiye’ getirmeye çalıştığı ihaleyle 14 milyon (eski parayla 14 trilyon) cebinden para ödeyecek. 12 yıllık zaman kaybını hesaba katmıyoruz bile. Peki, bu süreçte işin kilit ismi Erdal Öner’in Dokuma ile ilgili açıklamasını gören duyan oldu mu? Kaldı ki 2014 yerel seçimlerinde CHP Erdal Öner’i Kepez’den belediye başkan adayı göstererek Öner’in yaptıklarını bir nevi meşrulaştırdı. O tarihe kadar Öner’e yüklenen bir CHP vardı. Ama el birliğiyle şimdi suça ortak oldular. Erdal Öner=Dokuma denklemi hafızalara kazandı. Aradan 50 yıl da geçse bugünleri yaşayanlar Öner’i Dokuma satışıyla anacak. Bundan kaçar yol yok. Öner kısmı AKP ile CHP’nin sorunu. Ben 14 milyon liranın cebimizden çıkacak olmasına ve 12 yıl boyunca dalgalı olarak Dokuma’nın kamunun elinde kalması için çaba sarf edenlere bakarım. Dokuma konusunda Antalya’nın hassasiyetini iyi bilen Hakan Tütüncü, bölgeyle ilgili projeleri sivil toplum kuruluşlarına, akademisyenlere sorarak başlattı. ‘Ben yaptım oldu’ mantığı gütmedi. Bu tavır, Tütüncü’nün hanesine artı puan olarak geçti. Gelinen noktada maalesef Kepez’in cebinden çıkacak 14 milyon lira büyük bir kazanç olarak görülüyor. Çünkü firma 100 milyon liranın üstünde bir para talep ediyordu ki bunu da alabilirdi. Belki 5 sene sonra belki de 10 sene… Neyse… Anlaşmanın sağlanması Antalya’nın geleceği açısından umut verici bir gelişme. Umarım yakın tarihte Dokuma’yı daha yeşil, daha kamucu projelerle görürüz. Diğer Yazıları