Bu yılki deniz ziyaretlerimin ikincisini Pazar günü yaptım. Eşimle beraber Muratpaşa Belediyesi’nin Mehmet Manavoğlu Parkı’ndan inilen plajına gittik. İnmek gibi çıkmak da epey bir efor sarf ettiriyor. Bu efor, spor yaptığınızı düşündüğünüzde bir sorun teşkil etmiyor. Plaja inince çok güzel, çok nezih, cıvıl cıvıl bir ortam karşıladı bizi. Ücretsiz zannedip havlularımızı boş duran şezlonglardan ikisinin üstüne koyduk. Başımızda biten görevli, “Ağabey, şezlonglar ücretli” dedi. “Üzerimize para almamıştık ama” dedik. “Sorun yok o zaman” dedi görevli, “Eşyalarınızı şurada dolaplar var onlardan birine koyabilirsiniz”. Öyle yaptık. SERİN SULAR KEYFİNİZE KEYİF KATIYOR Plajın iki yanına yerleştirilmiş iki merdivenden iki ayrı yönde denize girebiliyorsunuz. Orta bölüme bizim yaş grubuna göre biraz yüksek olsa da gençlerin keyifli atlayış yapabileceği bir de atlama platformu eklenmiş. Atlama işini bilerek yapanları görünce bu işi layıkıyla yaptığınız eski günleriniz aklınıza geliyor, siz de keyif alıyorsunuz. Bizim girdiğimiz bölümün altından yeraltı suları kaynıyor olmalı, kıyıya yakın yerlerdeki serin sularda yüzmek keyfinizi üçe beşe katlıyor. Antalya’nın denizinin tuzlu olması yeraltı sularının tuz oranını düşürmesi nedeniyle sizi çok etkilemiyor. Denizden çıkınca da zaten duşlardan akan şebeke suyuyla tuzlarınızdan arınıyor, falezlere zarar vermeden kurulmuş portatif kabinlerde soyunup giyinebiliyorsunuz. Plaja ikinci gidişimizde okuma gözlüğümüzü kitaplarımızı yanımızda götürme kararı aldık. Plajın masa sandalye konulmuş minyatür kafesinde çay - kahve - meşrubat içebiliyorsunuz. Bundan böyle öyle yapacağız; yüzüp, durulanıp, kurulanıp, kitap okuyup çay içeceğiz. YAPTIĞIMIZDAN UTANMAYALIM Daha önce bir başka plaja gitmiştik. Plaj tamamlanmadığı için ortalık temiz sayılmazdı. Mekânla ilgili sorun, plaja gelen insanların da sorunlu kişilerden oluşmasına, rahatsız edici bir ortam oluşmasına neden olabiliyor. Falezlerdeki ilk plaj deneyimimiz bu minvalde gerçekleşti. “Rahatsız edici” durumun tipik örneği bir plaj, iki gün önce gazetemizin manşetinde yer aldı. Tuvaletlerin çalışmadığını, tuvaletlerin girilecek bir yanının olmadığını gören vatandaş, yoldan geçenlere aldırmadan küçük tuvaletini kabinlerin dış yüzüne boca ediyor. Aksu Belediyesi’nin Kundu Oteller Bölgesi’nde girişine kocaman harflerle “Aksu Belediyesi Halk Plajı’na Hoş Geldiniz” yazdığı o plajı en kısa zamanda bu utançtan kurtarması gerekir. EK KEYFİN EK BEDELİ OLMALI Pazar keyfi yaptığımız plajda şezlong ve şemsiyelerin ücretli olmasını bu nedenle yadırgamadım. Ücretsiz şezlong konusunu Konyaaltı Sahili’nde deneyen Büyükşehir Belediyesi’nin nelerle karşılaştığı da belleğimde tazelendi o ara. Sahillerimiz gibi falezlerimizin de halka açık, ücretsiz olması; ek keyif yaşamak isteyenlerinse bu ek keyfin bedelini ödemesi; kuralın bu olmasında bir sakınca olmamalı. Kural bu olmalı derken, ek keyif için ödenecek bedelin insaflı olmasının atlanması, bedel konusunu olduğu gibi “halk plajı” olgusunu da amacından saptırabilir; sahillerimizde sık rastladığımız işgal mekânlarından, rant mekânlarından biri haline getirebilir. FALEZLERE ZARAR DEĞİL FAYDA VERECEK Halk plajlarının yaygınlaşmasının falezlere vereceği zarar konu edildi. Hizmetine sunularak bir anlamda kendi mülkü haline getirilen falezlerine çevre sakini bundan böyle daha çok sahip çıkacak, her gün ya da arada bir gittiği falezlerin etrafında neler olup bittiğine, ne tür rant oyunlarının oynandığına daha çok dikkat edecek; falezlerinin korunması için daha çok mücadele edecektir. Temizlik ve bakım konusunu birinci sırada ele almak koşuluna bağlı olarak Antalya falezlerinin bu tür bir kamusal kullanıma yıllardır ihtiyacı vardı. Bu ihtiyaca karşılık veren Muratpaşa Belediyesi’ne binlerce teşekkür. Diğer Yazılar