ATSO Başkanı Davut Çetin Expo alanı için geçmişteki hataların tekrarlanmaması uyarısında bulunarak, ilkeler belirlenip, halka yönelik elektronik anket önerdi ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) Ocak Ayı Meclis Toplantısı’nda ülke gündemi ve kent ekonomisi ele alındı. ATSO Başkanı Davut Çetin, geçen yılla bu yıl arasındaki ekonomik göstergelerden Expo alanına ilişkin tartışmalara, Afrin operasyonundan milli uzlaşmaya kadar birçok konuya değindi. Kış dönemi nedeniyle Antalya'nın sakin günlerinde olunduğunu belirten ATSO Başkanı Çetin, yaz aylarında bir günde 70 bin, bir ayda 1.5 milyon turistin geldiği kente bu dönemde bir günde 2-3 bin, bir ayda 100 bin kadar turist geldiğini söyledi. Çetin, “Antalya ekonomisinin durgun zamanındayız" dedi. Fuar turizminin Antalya için, özellikle kış aylarındaki önemine dikkat çeken Çetin, fuara gelen bir kişinin, deniz turizmine gelen kişiden 3-4 kat fazla gelir getirdiğini, Antalya'nın kış aylarında ancak fuar, kongre, sağlık gibi turizm çeşitleriyle ayakta kalabileceğini söyledi. TARIM ALANLARINI KAYBEDİYORUZ Tarım sektörüyle ilgili değerlendirmelerde bulunan ATSO Başkanı, tarım alanlarının kaybına dikkat çekti. Antalya'da örtü altı üretim artışıyla bugün 6 milyon 600 bin ton üretim yapıldığını belirten Çetin, bu üretimin 4.3 milyon ton sebze, 1.4 milyon ton meyve ve 877 bin ton tarla ürünlerinden oluştuğunu söyledi. Tarım alanlarında sebze ve meyvede artış, fakat toplamda ciddi azalma görüldüğüne dikkat çeken Çetin, “Son 20 yılda 48 bin hektar, yani Muratpaşa ilçesinden fazla tarım alanı kaybımız var. Bu kayıp tarla alanlarının azalmasından kaynaklanıyor, buna karşılık meyve ve sebze alanları arttı" diye konuştu. TARIMDA MALİ GÖSTERGELER Örtü altında 6 yılda 53 bin dekar yeni sera yapıldığına dikkat çeken Çetin, “Türkiye'deki sera üretiminin yarısı Antalya'da yapılmaktadır. 3.5 milyon ton sera üretimi yapıyoruz, 2016'da bitkisel üretimimizin değeri 8 milyar 217 milyon lira olmuş. Hayvansal ürünlerle birlikte 2017'de 11-12 milyarlık üretim yaptığımızı söyleyebiliriz. Tahıl gibi üretimlerde azalma var, fakat domates gibi sebze üretiminde azalma yok. 2016 fiyat artışı neredeyse sıfıra yakın oldu, çünkü Rusya ile kriz vardı. Yani 2016'da hem turizm hem tarımda kaybettik. 2017'de ise haziran ve temmuz dışındaki aylarda fiyat artışları yüksek oldu, toptancı halde ürün değeri yüzde 40 arttı. 2016'da ihracatta sıkıntı yaşadık, geçen yıl ise Antalya ihracatı yüzde 21 artış gösterdi. Domates ve sebze ihracatı yüzde 25 yükseldi. Sonuç olarak mali göstergeler olumlu, tarımda önceki yıllara göre bir nebze düzelme var" dedi. GEÇMİŞ HATALAR YAPILMASIN Davut Çetin, son günlerin önemli tartışma konularından Expo alanıyla ilgili olarak, ne yapılması gerektiği yönünde izlenecek yol hakkında uyarılarda bulundu. Bir vizyon belirlerken veya bir projeye karar verirken önce ilke ve değerlerin belirlenmesi gerektiğini söyleyen Çetin, “Bu yapıldığında vizyon ve proje daha doğru ve gerçekçi olur. Aslında EXPO projesinin en başında da ilkelerden yola çıkılmalıydı. Oysa biz en başında neden EXPO'ya aday olduğumuzu tartışmadık, sadece EXPO yapalım, devletten para gelsin, dışardan turist gelsin diye hareket ettik. Şimdi aynı hatayı tekrarlamamalıyız, önce ilkeleri, kuralları, değerleri belirlemeliyiz" dedi. EXPO İÇİN 5 İLKE ÖNERİSİ Çetin, bunun için şu önerileri sundu: “Birinci ilke olarak, internetle Antalya halkının görüşü alınmalı, halkın katılım ve desteği sağlanmalıdır. İkinci ilke EXPO'nun çocuk ve çiçek temasının unutulmamasıdır. Esasen çocuk ve çiçek temasının ortak fikri Antalya'nın geleceğinde doğanın ve çevrenin korunmasıdır. Dolayısıyla bu alanda çevre korunması konusuna da hassasiyet gösterilmeli. Üçüncü ilke kamu menfaatinin korunması olmalıdır, yani projenin amacı sadece parasal bir amaç, satmak, kiralamak olmamalıdır. Bölge Antalya'nın geleceği için düzenlenmiştir, Antalya'ya yararı olacak, bir eksiği giderecek bir proje olmalıdır. Dördüncü ilke, EXPO bölgesinin Antalya kent merkezine alternatif değil, tamamlayıcı olmasıdır. Yani alışveriş merkezi gibi kent merkezini zayıflatacak projeler olmamalıdır. Beşinci ilke de oradaki mevcut yatırımı, örneğin kongre merkezini yaşatabilecek tamamlayıcı bir proje olmasıdır." (DHA)