Üroonkoloji Derneği tarafından bu yıl 13'üncüsü düzenlenen Üroonkoloji Kongresi, Belek turizm bölgesindeki Regnum Carya Hotel'de yapılıyor. 750'yi aşkın uzmanın katıldığı kongrede; Türkiye'den 96 konuşmacı ve oturum başkanı, yurt dışından ise 12 yabancı konuşmacının görev aldığı oturumlarda, tıptaki yeni gelişmeler paylaşıldı. 29 oturum, 7 eğitim kursu ve 9 uydu sempozyumun yapıldığı kongrede, üroonkoloji alanındaki son gelişmelerin yanı sıra böbrek kanseri, mesane kanseri, prostat kanseri, testis kanseri, ürolojik kanserlerde patoloji, ürolojik kanserlerde yaşam kalitesi, ürolojik kanserlerde minimal invaziv cerrahi konuları her yönüyle tartışıldı, güncel veriler sunuldu. Kongredeki basın toplantısında konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Güven Aslan, böbrek kanserlerinin erken tanı konulduğu takdirde tedavisi mümkün bir hastalık olduğunu söyledi. Prof.Dr. Aslan, ancak bu kanser türlerinin saldırgan yapısı ve diğer organlara hızla yayılabilmesi nedeniyle ileri dönemde tanı aldığında genellikle hastaların ölümüne yol açan bir hastalık olarak dikkat çektiğini kaydetti. ERKEKLERDE GÖRÜLME ORANI DAHA FAZLA Böbrek kanserinin genellikle 50- 70 yaş arası insanlarda ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Güven Aslan, şunları kaydetti: "Böbrek kanseri, erkeklerde kadınlara göre yaklaşık 2 kat daha fazla görülür. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde böbrek kanseri erkeklerde görülen kanserler arasında sıklık bakımından 7'nci sırada iken, kadınlarda en sık görülen 10 kanser türü arasında değildir. Böbrek kanserinin oluşma nedeni henüz kesin olarak bilinmemektedir. Böbrek kanseri gelişiminde en önemli üç risk faktörü sigara, yüksek tansiyon ve şişmanlıktır. Anlaşılabileceği gibi, sağlıklı beslenme, egzersiz ve sigaradan uzak durmanın sayısız faydaları arasında böbrek kanseri risklerinden korunmak da vardır. Böbrek kanseri için diğer risk faktörleri arasında aile öyküsü, böbrek yetmezliği nedeniyle uzun süre diyaliz tedavisi ve nadir görülen bazı genetik hastalıklar da sayılabilir. Ancak bilinmelidir ki, bu risk faktörlerine sahip olan herkeste böbrek kanseri gelişmeyeceği gibi, hiçbir risk faktörüne sahip olmayan kişilerde de böbrek kanseri gelişebilir." (DHA)