Ekonomimizin adı serbest piyasa ekonomisi yani para piyasaya hakim, parasız olmaz demek. O halde gerçek ve tüzel kişilere düşen görev parayı bulmak veya bulmak için çaba göstermek, tabi ki yasal yollardan. Bütün kulüplerin borcu var bu beni ilgilendirmiyor çünkü kötü örnek emsal teşkil etmez. Beni Antalyaspor ilgilendiriyor. En son El Kebir de gitti. Hep bunlar parasızlık yüzünden. Ben buradan yönetime sesleniyorum neden stat ve kulübün isimlerinin önüne reklam almıyorsunuz. Bunu yapmak, içinde bulunduğumuz ekonomik sistemin gereği olup yönetimin de birinci ve asli görevidir. Neden yapılmadığını anlayamıyorum! Bundan sonraki yazılarımda da isim hakkı sponsoru bulunana kadar bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğim. Bursa maçına gelince; sezonun bitimine 7 hafta var nihayet derli toplu oynayan bir Antalyaspor’u izledik. Maç sonucu 2-0 galibiz ve düşme kaosundan epey uzaklaştık. Puanımız 31 oldu haftaya Karabük’ü deplasmanda yener ve ondan sonra kalan 6 maçta iki beraberlik alırsak süperligde kalıyoruz. Kalan maçların avantajı rakiplerimizde çünkü onlara göre biz içeride ve dışarıda daha güçlü takımlarla karşılaşacağız. Fakat puan cetvelindeki avantaj da bizde.İşte bu avantaj takımımızı bundan sonraki maçlarda stressiz oynatacak ve başarı kendiliğinden gelecektir. Her zaman yazıyorum insan hayatında başarı stressiz ve rahat ortamlarda gelir. Değişen bir şey yok bu tezim takımlar için de geçerli. Peki bu derli toplu oynama ve ilk kez üst üste alınan iki galibiyet nerden geldi.cevabı çok basit. Nasri gitti Eto’o gitti sonunda El Kebir de gitti stres bitti ve önce rahatlık onun arkasından da başarı geldi. Futbol sahada oynanıyor ama gitme gelme kararlarını yönetim veriyor. Dolayısıyla çok sıkıntılı bir dönemde görev alan sayın başkan ve yönetimin isabetli kararları sahaya yansımış ve camia rahatlamıştır. Teşekkürler başkan, yönetim ve Antalyaspor. Teknik ekibi de unutmayalım, şüphesiz bu başarıda Hamzaoğlu’nun da emeği var ama biz doğruyu bulana kadar eleştiri hakkımızı hep kullanacağız. Takımı iyi hazırlamış tamam bir de şu değişiklik yapma dakikasına ve oyuna alacağı oyunculara biraz daha özen gösterse çok güzel olacak. Bu konuda somut örnek de vereyim. Maicon çok çalıştı çok koştu ve yoruldu. Onun o yorgunluğunu hocamız zamanında göremedi. Futbolcu yorgunluktan dolayı istediği hareketleri yapamaz ise vücudunu zorlayarak yapmak isteyecek ve bunun sonunda da ister istemez sakatlanacaktır. İşte Maicon’un da yorulduğunu hoca fark edemedi ve oyuncu sakatlanarak oyundan çıktı. İnşallah önemli bir şeyi yoktur. İşte hocalık bunları sezme görme ve ona göre hamle yapma yeteneğidir. Tabi bunlar hocamız için de ders oluyor umuyorum bu konuda önümüzdeki haftalarda daha isabetli kararlar verecektir. Son sözüm ben bu takımın asla küme düşmeyeceğini (yazılarımı takip edenler bilir) haftalar öncesinden vurgulamıştım ama yine de teşekkürler Antalyaspor derken üç oyuncuya 10 üzerinden 10 vermezsem kendimi suçlu hissederim. Çok teşekkürler Hakan Özmert, Diego Angelo ve Johan Djourou. Hoşça kalın, iyi haftalar.