Antalya'da adı başında "Yörük" kelimesi geçen etkinliklerin sayısı her gün daha da artıyor. Alanya'da, Manavgat'ta, Korkuteli'de, Elmalı'da, Demre'de, turizm festivalleri, yağlı pehlivan güreşleri içinde ya da bağımsız olarak yörük şenlikleri düzenleniyor, binlerce kişinin katılımıyla temsili göçler, yürüyüşler yapılıyor. Antalya'da Uluslararası Yörük Festivali adı altında bir dizi etkinliğe yer veriliyor. Yılın belli aylarında Yörük çalıştayları düzenleniyor. Kumluca ve Serik'te düzenlenen deve güreşleri de "yörüklük"le ilişkilendirilerek gerçekleştirilen etkinlikler. ÖNDE MEHTER TAKIMI Yörük kökenli vatandaşlar Antalya nüfusunun önemli bir bölümünü oluşturuyor. Yörüklük büyük ölçüde tarihte kalmış olsa da, Antalya'nın doğu ve batı ilçeleri köylerinin çoğunda yörük yaşamını devam ettiren vatandaşlarımız var. 30'lu 40'lı yaşların üzerindeki Antalyalılar, kendi ailelerinin olmasa bile, akrabalarının içinde yatıp kalktığı kıl çadır ya da toprak dama konuk olmuştur. Dünün yaylaları, bugünün meraları Antalyalılar için nostalji değeri taşımakla sınırlı değil. Yayla ve meralar bizim uzak ve yakın geçmişimiz, tarihimiz. Bu tür etkinliklerin düzenlenmesi o nedenle yerindedir. "Yörük" sözcüğünü sulandırmamak kaydıyla tabi ki. Bizde düzenlenen etkinliklerin çoğu, bu sözcüğü sulandırmakla kalmamakta, bulandırmaktadır da. Kocaman kocaman adamlar; bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi parti yöneticileri, omzuna poşuyu atan, kırk yıllık yörük ağası edası takınıp, caddelerde boy gösteriyor. Önde Mehter Takımı, arkada sıra sıra develer, al sana yörük göçü, yörük şenliği. Yörük festivalleri yeri geliyor, ideolojik mücadelenin, siyasi rakipleri ideolojik yönden alt etmenin de aracı olabiliyor: "Onlar festivallerini birayla, biz duayla açıyoruz", gibi. ERKEKLERE HAS DEĞİL "Yörük" içerikli etkinliklerin sonuncusu Kumluca'da düzenlendi: "Kumluca Deve Güreşleri". "Yörüklerin kış olimpiyatları" demek olan Kumluca Deve Güreşleri, Emniyet Müdürlüğü'ne ekip arabası alınmak için yapılıyor. Kaymakam, emniyet müdürü, jandarma komutanı, iktidar ve muhalefet parti başkan ve yöneticileri, protokolde yerlerini almışlar; sahada hangi deve hangi deveyi boğazlayacak, onu seyrediyorlar. Develerin birbirini boğazlamasından zevk alma erkeklere has bir duygu olmakla sınırlı olsa, bu yadırganacak bir şey olmayabilirdi. Öyle değil. Geçtiğimiz ya da daha önceki yıl Aspendos'ta yapılan deve güreşlerinin ağası Serikli bir kadındı. ŞAMATAYA SON VEREBİLİRİZ Hayvancılığın özendirilmesi, hayvancılığa nitelik kazandırılması amaçlı düzenlenen, bizimkilerden daha mütevazı "festival"ler, şenlikler de var. Bizdeki etkinliklerin şamataya kaçmaması için hiç değilse bu etkinliklerde yer verilenlere benzer yarışmalara bizde de yer verilebilir. Edirne'nin Havsa İlçesinde düzenlenen Siyah Alaca Damızlık İnek Yarışması; Konya Damızlık Sığır Yetiştiriciler Derneği'nin Damızlık İnek Güzellik Yarışması; Tekirdağ Tarım ve Teknoloji Günleri Fuarı'nın En Güzel İnek Yarışması; Burdur İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği'nin Damızlık İnek Yarışması; Aksaray Tarım Platformu'nun En Güzel İnek ve Buzağı Yarışması, "yerli ve milli" hayvancılığımızın gelişmesine katkı sunan etkinlikler. "Yörük kültürünü yaşatma"ya madem o kadar meraklıyız, düzenlediğimiz yarışmalarla, yılın "en güzel koç", "en güzel koyun", "en güzel kuzu", "en güzel teke", "en güzel keçi", "en güzel oğlak"larını belirleyebilir; "en iyi hayvan yetiştiricisi", "en doğal süt ya da peynir üreticisi", vb., düzenleyip, "yılın çobanı", "yılın üreticisi" ödülleri verebiliriz. Yörük festivali, yörük şenliği gibi etkinliklerdeki şamataya son vermek için, işin bu yanını, üretim ve özendirme boyutunu öne çıkarabiliriz, çıkarmalıyız.