Kabullenmeyi bilmiyoruz. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Antalya’da hileli ürün kullandığı tespit edilen 5 ünlü kebap ve köfteciyi açıklayalı neredeyse 10 gün oldu. Denetimi bakanlığın resmi memurları yaptı. Nasıl yapıldı bu denetim? En kaba anlatımla bahsi geçen köftecilerden numune alınıp, BİLİMSEL olarak incelendi. Yine bilimin verileri doğrultusunda kimi işletmecinin köftede sakatat, kimisinin kanatlı eti (tavuk vb) ürün kullandığı ortaya çıktı. Normal şartlarda bu firmaların halktan özür dilemesi, firmanın bağlı olduğu oda, birlik, dernek vs. ne varsa onların da çıkıp konu hakkında aydınlatıcı açıklama yapması gerekir.

Tabi Türkiye’de yaşadığımızı düşününce işler öyle yürümüyor. Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere yanında bir düzine ön protokolden zevatla o köfteciden bu köfteciye koşuyor. Her köftecide de ağzına attığı köftelerle poz veriyor. Hileli ürün kullanan işletmede köfte yiyip poz verme kervanına Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de katıldı. Onun da yanında başta Aksu'nun Belediye Başkanı olmak üzere bir düzine insan köfte yiyerek poz verdi.

Adlıhan Dere, Hakan Tütüncü ve köftelerin hileli olmadığını gözümüze sokan diğerlerinin ağzında laboratuar mı var acaba? Daha köfteyi yer yemez sorunsuz olduğunu söylüyorlar? Hatırlayın 80’lerin sonunda o zamanki adıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde yaşanan Çernobil faciasının ardından Karadeniz’de üretilen çaylara kanserojen madde karıştığı iddia edilmişti. Dönemin başbakanı bu iddialara karşı gazetecilerin karşısında çay içmişti. Biliyorsunuz, o zamandan bu zamana Karadeniz hep kanser vakalarıyla gündemde...

Aradan neredeyse 30 yıl geçmiş. Ama mantık aynı. Denetimler, testler, bilimsel veriler hikaye! Bizim köftemiz iyidir, bizim çayımız sağlıklıdır. Olmaz, olamaz. Böyle bir şey kabul edilemez. Halk arasında buna üç kuruşa beş köfte derler.

Bir de bu denetimi yapan Tarım İl Müdürlüğü personelini İl Müdürü Mustafa Özen ne zaman savunacak merakla bekliyorum. Bu denetimler eğer eften püften bir şey ise o zaman Tarım İl Müdürü çıkıp özür dilemeli. Tarım İl Müdürlüğü sessizliğini koruyacaksa benim bir önerim var; bu denetimleri artık Adlıhan Dere’nin de içinde olduğu bir komisyon yapsın! Boşuna memurları yormayalım. Baksanıza başımıza uzman kesildiler.

Esnafı savunmak, onlara destek vermek ayrı şey, bilimsel verileri yok saymak başka bir şey. İkisini birbirine karıştırmayalım. Hadi size afiyet olsun.