Vahap Tuncer, başta kırsal kesim olmak üzere partinin az oy aldığı bölgeleri kazanarak CHP’yi 2019 seçimlerinde iktidara taşımak için il başkan adayı olduğunu söyledi. “Ben bir dava adamıyım” diyen Tuncer, “Yenilenen partimi daha yukarılara çıkaracağım” dediRöportaj: Mustafa KOÇ CHP Antalya İl Başkan adaylarından Vahap Tuncer, "Hedefimiz 2019'dur" şiarıyla yola çıktığını belirterek, CHP'nin 2019'a yönelik olarak ideolojik anlamda bir yenilenmeyle gitmesi gerektiğini, 2019 için ideolojik yönden donanımlı inançlı dava insanlarına ihtiyaç olduğunu söyledi. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin acilen bir dava partisine dönüşmesi yönünde bir talebi olduğunu vurgulayan Vahap Tuncer, "Önümüzdeki dönemde ideolojik donanımı yüksek, korkmadan, her tür bedeli ödemeye hazır olarak mücadele edebilecek lider kadrolara, yöneticilere ihtiyaç var. CHP'nin tüm kadroları bu şekildeki bir militan ruhla sahaya inmeli, çalışmalıdır. Bir dava adamı olarak bu görev ve sorumluluğa talibim" diye konuştu. CHP'nin daha çok seküler yaşam üzerinden hayata bakan, gelir seviyesi görece yüksek seçmenlerden, kalkınmış bölgelerden oy aldığını; gecekondu semtlerinden, çalışanlardan, sanayi kesiminden, üniversite gençliğinden, dışarıdan gelmiş, ötekileştirilmiş insanlardan, tarım işçilerinden oy alamadığını belirten Vahap Tuncer, "Bu kesimler sosyal demokrat partilerin, dolayısıyla CHP'nin oy alması gereken ana tabandır. Kalıcı bir CHP iktidarı için bugüne dek oy alamadığımız İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri halkından ve kırsal kesim insanından oy almamız gerekiyor" dedi. Yönetim kurulu listesini oluştururken bunları dikkate aldıklarını belirten Vahap Tuncer, "Oluşturacağımız yönetim Antalya'daki tüm sektörleri kapsayacak bir yapıda olacak. Avrupai anlamda bir sosyal demokratik parti çalışması hayata geçirmek istiyoruz" ifadelerine yer verdi. 7 Ocak’ta yapılacak kongrede CHP il başkanlığı için yarışacaksınız. Kongreye nasıl bakıyorsunuz? Kongresini adayların kazanıp kazanamaması olarak görmemek lazım. Hedef 2019 diye dillendirilen ortak hedefin doğru tanımlanması ve buna uygun bir yapılanmanın sağlanmasına ihtiyaç var. 2019'da başarılı olabilmenin, bize dayatılan bu ceberut düzenden kurutulabilmenin yolu, 2016 referandumunda olduğu gibi CHP'nin toplumun diğer muhaliflerine, diğer siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve meslek odalarına önderlik edebilecek bir yapılanmadan geçiyor. CHP'nin bu önderliği yapabilmesi için kongrelerinden birlik bütünlük içinde, güçlenerek; parti içindeki ayrışmaları, kırgınlıkları sona erdirerek çıkması gerekiyor. 'Kendi vizyonunuzu böyle mi tanımlıyorsunuz? Böyle tanımlıyorum. Diğer anlamıyla da 2019'a yönelik olarak ideolojik anlamda bir yenilenmeyle de çıkması gerekiyor. 2019 sonrasında kuracağımız iktidarın kalıcılığı için, 2019 öncesi kuracağımız ittifakın kalıcılığının sağlanması şart. CHP bu amaçla oluşturacağı demokrasi cephesi, yanına aldığı halk kesimlerini yanında tutabilmesi için yeni politikalar geliştirmeli ve uygulamalıdır. Ne tür politikalar? Gecekondu semtlerinden oy alamıyoruz. Çalışanlardan oy alamıyoruz. Sanayiden oy alamıyoruz. Üniversite gençliğinden daha çok destek almak için aktif çabalar sarf etmiyoruz. Dışarıdan gelmiş, ötekileştirilmiş insanlarımızdan oy alamıyoruz. Gezici tarım işçilerinden oy alamıyoruz. Bu kesimler sosyal demokrat partilerin, dolayısıyla CHP'nin oy alması gereken ana tabandır. Türkiye geneline baktığımız zaman CHP'nin daha çok seküler yaşam üzerinden hayata bakan, gelir seviyesi görece yüksek seçmenlerden, kalkınmış bölgelerden oy aldığı görülüyor. Kalıcı bir CHP iktidarı için bugüne dek oy alamadığımız İç Anadolu, Karadeniz, Doğ ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri halkından ve kırsal kesim insanından oy almamız gerekiyor. Siz Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı olarak Antalya kırsalını iyi tanıyor olmalısınız. Bu konumunuzun CHP'ye kırsal kesim desteğini artırmada yardımcı olacağını düşünüyor musunuz? Tabi ki düşünüyorum. Yönetim kurulu listemizi oluştururken de bütün bunları dikkate alıyoruz. Oluşturacağımız yönetim Antalya'daki tüm sektörleri kapsayacak bir yapıda olacak. Her sektörden kendi alanında tanınmış, saygın, kendi sektörünün sorunlarına vakıf arkadaşlarımızın yer aldığı bir yönetim kurulu oluşturacağız. Yetmiyor; parti içinde her alana yönelik parti komisyonları kuracağız. Turizm, tarım, ticaretle uğraşanlar; emeğiyle geçinenler, gecekondu bölgesinde yaşayanlar, üniversitede okuyanlar ve kadınlarla ilgili komisyonlar oluşturacağız. Bu komisyonlara üniversitelerden bilim insanlarımızı davet ederek bilimden daha çok yararlanmak; bu gelişmeleri sahaya aktararak Avrupai anlamda bir sosyal demokratik parti çalışması hayata geçirmek istiyoruz. Tarım kesiminden neden oy alamıyorsunuz, nasıl oy alacaksınız? Bu ya onlara gitmediğimiz ya da gittiğimiz ama onların dilinden anlamadığımız anlamına gelir. 2019 sürecinde demokrasi için onlardan oy isterken kırsalda yaşanan yoksulluğun nedenlerini onlarla paylaşmamız, yoksulluktan kurtulabileceklerine yönelik bir umut yaratmamız gerekiyor. Sosyal demokrat partilerin başarısı kendini yoksul hisseden, milli gelirden yeterli pay ayamamış insanlar üzerinde bir umut yaratmaktan geçer. CHP'nin 1973 - 74 yıllarındaki iktidarına baktığımız zaman, burada saygıyla anacağımız Bülent Ecevit'in iki önemli sloganının bu iktidar üzerinde etkili olduğunu görürüz. Bunlardan biri "Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen", diğeri de "Toprak işleyenin, su kullananın"dır. Herkesi eşit, birinci sınıf yurttaş gören bir anlayışla dile getirilmiş sloganlar. Bizim de buna benzer bir anlayışla sokakta, köyde, tarlada siyaset yapmamız; siyaseti salondan çıkarıp buralara taşımamız gerekiyor. Aslolan, halkın içinde, halkla birlikte politika üretebilmektir. Bunu nasıl yapacaksınız? Bunu parti komisyonlarımızla başaracağız. Antalya üzerinden turizm, tarım ve sanayide; emeğiyle geçinenler üzerinde yaptığımız tespitleri aşağıdan yukarı ileterek, genel merkezimizin oluşturduğu programlara da katkı yapacağımızı söyleyebiliriz. Bir başka yanıyla da 2019 için ideolojik yönden donanımlı inançlı dava insanlarına ihtiyaç var. CHP'nin tüm kadroları bu şekildeki bir militan ruhla sahaya inmeli, çalışmalıdır. Bunun için başta söylediğimiz gibi bilim insanlarımızla halkımızı buluşturacağımız paneller, konferanslar, söyleşiler düzenleyerek ülkemizin, bölgemizin, mahallemizin sorunlarını konuşup, bu sorunlara çözüm önerileri bulacağız. Buradan elde edeceğimiz enerji ile sokağa çıkıp, doğruları anlatarak demokrasi cephemizin genişlemesini sağlayacağız. Bunları yaptığımızda başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere kaybettiğimiz belediyeleri almamız, CHP'nin yerel iktidarını; buradan aldığımız güçle de siyasi iktidarını sağlamamız zor olmayacaktır. İlçe kongreleri yapıldı. İlçe başkanları, yönetimleri seçildi. Seçilen bu isimlerle uyumlu çalışabilecek misiniz? Ben şuna inanıyorum: İnsanlarla birlikte yürüyebiliyor, birlikte üretiyorsanız, aranızda sorun kalmaz, kavga dövüş olmaz. Bir şey üretmek için bir araya gelmemiş sadece formalite icabı bir araya gelmişseniz burada sorun, dedikodu eksik olmaz. Önümüzdeki süreçte şiarımız çalışmak, çalışmak, daha çok çalışmak olacaktır. Bunu il ve ilçe örgütleri birlikte yapacağız. Ben bugüne değin partimizin yönetim kademelerinde yer almadım. Hiç bir partilimizle aramızda bir sorun yaşanmadı. Ben onlara, onlarda bana karşı pozitif. Sadece bu durum bile uyumlu çalışmamıza katkı sunacak demektir. Ama aslolan şudur: Bir yerde üretim yapıyorsanız kavga gürültü olmaz, buna fırsat da bulamazsınız. Meslek Odaları İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri idiniz. Arkadaşlarınızla görüştünüz mü, size destek verecekler mi? Arkadaşlarımla görüştüm. Büyük bir çoğunluğu bana destek veriyor. 15 yıl meslek odası başkanlığı, 5 yıl Meslek Odaları İl Koordinasyon Kurulu temsilciliği, 2016 yılında referandum sürecinde kurduğumuz Antalya Cumhuriyet ve Demokrasi Bileşenleri sözcülüğü yaptım. Bunları hatırlayan arkadaşlarım, benim CHP İl Başkanı olmamdan mutluluk duyacaklarını belirttiler. Sadece meslek odalarının değil, diğer sivil toplum kuruluşlarının da desteğine sahibim. 2019'da siyaseti sadece CHP kadrolarıyla yapmayacağız. Meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, sendikalarla omuz omuza bir mücadele yürüteceğiz. Düne kadar sokakta, meydanda, Adliye koridorlarında birlikte mücadele verdiğimiz arkadaşlarımızla birlikte çalışacağız. Onların bana verdiği destek bu nedenle çok önemli. İl Başkanı seçilirseniz oda başkanlığından ayrılacak mısınız? Evet, seçilirsem ayrılacağım. Meslek odalarının üye kadrosu farklı siyasi görüş sahibi kişilerden oluşmaktadır. Bir siyasi partinin il başkanının bir meslek kuruluşunun temsilcisi olması doğru olmaz. Bunu da sizin aracılığınızla kamuoyuna duyurmuş olayım. "İnançlı dava insanlarına ihtiyaç var" demiştiniz. Bunu biraz açar mısınız? Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu'nun 7 Kasım'da yaptığı grup konuşmasında CHP'nin acilen bir dava partisine dönüşmesi yönünde bir talebi oldu. Önümüzdeki dönemde ideolojik donanımı yüksek, korkmadan, her tür bedeli ödemeye hazır olarak mücadele edebilecek lider kadrolara, yöneticilere ihtiyaç var. Genel başkanımız bunu söylüyor. Genel başkanımızın bu görüşüne bütünüyle katılıyorum. Önümüzdeki süreç, katı bir süreç olacaktır. Dün çıkarılan bir KHK ile, 15 Temmuz darbe girişiminde askerleri linç eden sivil vatandaşlar ve bu tür girişimlerde yer alacak vatandaşlarla ilgili alınan karar endişe vericidir. Seçim yoluyla iktidardan gitmem diyen bir iktidarla karşı karşıya kalırsak Türkiye'nin nereye sürükleneceğini düşündüğümüzde önümüzdeki sürecin ne kadar çetin geçeceği daha iyi anlaşılır. Bir meslek odasında 40 yıldır görev almış, Antalya'da CHP'nin oy almadığı köyleri karış karış gezmiş biri olarak bu mücadeleye bir dava, bir mücadele adamı olarak baktım. Bugünde böyle bakıyorum. CHP İL Başkanlığı'na aday olurken, kendimi bu onurlu göreve hazır hissederek yola çıktım. CHP'de bazı adaylar için "Filan parti yöneticisinin, filan milletvekilinin, filan belediye başkanının desteğine sahip" söylentileri ortalıkta dolaşır. Sizi destekleyen etkili isimler var mı? İl başkanlarının ortaya çıkmasında temsil noktasında partide öne çıkmış bazı isimlerin doğru buldukları, tercih ettikleri isimler olabilir. Şu andaki durumda herhangi bir adayın herhangi bir milletvekili ya da belediye başkanı tarafından desteklendiğini söylemek doğru olmaz, mümkün de olmaz. En azından beni destekleyen bir belediye başkanı ya da milletvekili ismi telaffuz etmem söz konusu olamaz. Ben partimin, parti örgütlerimin adayıyım. Bir dava adamı olarak bu görev ve sorumluluğa talibim. Diğer arkadaşlarımın da bir güç tarafından desteklendiğini düşünmüyorum, düşünmek istemiyorum. Ekleyeceğiniz bir şeyler, vereceğiniz bir mesaj var mı? 7 Ocak'ta yapılacak CHP İl Kongresinden partimizin güçlenerek çıkacağına inanıyorum. Partimizde yeni bir siyasi anlayışın etkin olacağını düşünüyorum. Siyasete biraz daha farklı bir pencereden bakan, halkla iç içe siyaset yapmayı düşünen bir anlayışın öne çıkacağını düşünüyorum. Kim kazanırsa kazansın, kongrede bunların dile getirilmesi delegede karşılığını bulacaktır. Önümüzdeki süreçte halkın içinde, halkla birlikte, halkın talepleri için sokakta mücadele veremezsek, 2019'un üstesinden gelmemiz mümkün olmaz. Benim ana şiarım, "Hedefimiz 2019'dur". 2019'da da başarılı olmanın yolu parti içinde birlik bütünlüğü sağlamaktan, parti dışında siyasi ve sivil toplum muhalefetini kucaklayabilmekten geçer. CHP iktidarına böyle bir anlayış ve buna uygun bir yapılanmayla yürüyeceğiz. Vahap Tuncer Kimdir? 17 Ekim 1953 tarihinde Elazığ ‘da dünyaya gelen Vahap Tuncer, eğitimini Elazığ ‘da tamamladıktan sonra 1976 yılında İzmir Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümünden mezun olmuştur. 1980 yılında Balıkesir Ziari Mücadele ve Karantina Müdürlüğüne atanmış ve ardından Antalya Tarım İl Müdürlüğünde görev alarak 2001 yılında emekli olmuştur. Evli ve 2 çocuk babasıdır. 2001 yılında Yönetim Kadrosuna dahil olduğu odada 2003 yılından bu yana da Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevine devam etmektedir.