Vitamin D, Türkiye’ de her on kişiden dokuzunda eksikliği görülen bir vitamindir. Vitamin D durumunu değerlendirmek için serum 25 hidroksi(OH) vitamin D düzeyi ölçülmelidir. Vitamin D düzeyi: >30 ng/ml durumunda yeterli vitamin D düzeyi, 20-30 ng/ml vitamin D yetersizliği, <20 ng/ml vitamin D eksikliği, <10 ng/ml ciddi vitamin D eksikliği kabul edilir, >150 ng/ml olduğu durumlarda ise vitamin D zehirlenmesi söz konusudur, optimal değeri 70-100 ng/ml’ dir. Vitamin D içeren besin sayısının az olması nedeniyle, bu vitaminin az bir kısmı (%10- 20) karaciğer, somon, yumurta gibi hayvansal besinler ile alınır. Önemli bir kısmı (%80-90) UVB ışınları etkisiyle ciltte sentezlenir. Sentez için cilde direkt güneş ışını teması gereklidir. Ülkemizin bulunduğu enlemde vitamin D sentezi Mayıs-Kasım ayları arasında gerçekleşir. Uygun ışın açısı saat 10.00-15.00 arasında olduğundan, D vitamini sentezi için bu saatlerde güneşe çıkılması önerilir. D Vitamini Ne İşe Yarıyor?

  1. D vitamini kas ve kemiklerin sağlığında çok önemli bir role sahiptir. Kalsiyum vefosforun bağırsaklardan emilimine yardımcı olmakla beraber kemiklerin sağlığı üzerine de katkıda bulunur. Bu nedenle D vitamini kas ağrılarını, kemik ağrılarını, kronik yorgunluğu ve osteoporozu önleyebilmekte ve tedavi edebilmektedir.
  2. D vitamini bağışıklık sisteminin normal fonksiyon görmesinde hayati bir role sahiptir.Bu nedenle D vitamini astım, romatoid artrit, Tip 1 diyabet, Crohn hastalığı ve Multiple Skleroz gibi immun bozuklukların önlenmesinde ve tedavisinde kullanılabilmektedir.
  3. D vitamini normal ve kanserli hücrelerin büyümesini kontrol etmektedir. Böylece D vitamini özellikle kolon, prostat, pankreas ve meme kanserlerinin önlenmesinde ve tedavisinde önemli bir rol oynayabilmektedir.
  4. D vitamini pankreasta insulin üreten hücrelerden insulin sentezini uyarmaktadır.Ayrıca insülin rezistansını azaltmaktadır. Bu nedenle tip 2 diyabetin önlenmesinde ve tedavisinde yardımcı olabilmektedir.
  5. D vitamini ‘Renin-Anjiyotensin-Aldosteron Sistemini’ (RAAS) inhibe eder. RAAS fazla miktarda çalışırsa yüksek kan basıncına (hipertansiyon), böbrek hastalığına ve kalp yetmezliğine neden olmaktadır. D vitamini RAAS’ı etkisiz hale getirerek hipertansiyon, böbrek hastalığı ve kalp yetmezliğini önleyebilmektedir.
  6. D vitamini RAAS’ı inhibe ederek, insülin rezistansını azaltarak ve kan damar duvarlarında kolesterolün yerleşimini önleyerek koroner kalp hastalığını önleyebilmektedir.
  7. D vitamini derinin normal fonksiyonunu etkilemekte ve bu nedenle psöryazis (sedefhastalığı) gibi deri hastalıklarının tedavisinde yardımcı olabilmektedir.
  8. D vitamini diş sağlığını etkilemekte ve bu nedenle birçok diş probleminin önlenmesinde önemli rol oynayabilmektedir.
  9. D vitamini kişinin ruhsal durumunu etkilemekte ve bu nedenle depresyon gibi ruhsal bozuklukların önlenmesinde ve tedavisinde önemli bir rol oynayabilmektedir.
Güneş Koruyucular Sentezi EngelliyorYazın uygun saatlerde tüm vücudun bir tam gün güneş ışığı ile teması durumunda, deride, ağız yoluyla alınan yaklaşık 20000 IU vitamin D dozuna eşdeğer düzeyde vitamin D sentezi gerçekleşir. Sadece el, kol ve bacakların güneşe maruz kalması durumu ise yaklaşık 3000 IU vitamin D sentezi sağlar. Ayrıca güneş koruyucu kremlerin kullanılması güneş ışınlarının deriye ulaşmasını engellemektedir. Otuz faktörlü güneş koruma (sun protection factor, SPF) kremlerin ciltte D vitamini üretimini %95-98 oranında azalttığı bilinmektedir. Sekiz SPF güneş kremlerinin bile kandaki D vitamini düzeyini dramatik olarak azalttığı bidirilmiştir. Yaşlılarda UV sonrası D vitamini yapma kabiliyetinin 30 yaş altı erişkinlere göre dörtte bir ila beşte bir azalmış olduğunu gösteren kanıtlar mevcuttur. Cam ve tül arkasından güneşlenme de vitamin D sentezini engeller. Vitamin D Eksikliği Riski Yüksek Olan Gruplar Yaşlılar, ­ koyu cilt rengine sahip olanlar, ­ obezite, ­ vitamin D metabolizmasını hızlandıran ilaç kullanımı, ­güneşe yetersiz maruziyet, ­ osteoporoz, ­spontan (beklenmeyen) kırık oluşumu, ­ osteomalazi, ­ malabsorbsiyon sendromları, ­ kronik böbrek yetmezliği, ­ kronik karaciğer hastalıkları, ­ hiperparatiroidi gibi hastalıkları olanlar risk grubundadır. D vitamini Emilimini Engelleyen HastalıklarBazı hastalıklar barsaklarda D vitamini emilimini engeller. Çölyak hastalığı, Crohn hastalığı ve kistik fibrozis bu hastalıklar arasında sayılabilir. Mide veya barsakların bir kısmının çıkarıldığı veya aşırı şişmanlık tedavisinde uygulanan gastrik bypass ameliyatları sonrasında da D vitamini eksikliği görülebilir. Çoğu hastada eksiklik semptomları kas ağrılarına sebep olduğundan fibromiyalji gibi değerlendirilebilir. Bir çalışmada D vitamini eksikliğinin kişilerin yorgunluk, gündüz uykululuk hali ve fiziksel aktivite düzeyleri ile ilişkisi incelenmiş ve bağlantılı oldukları doğrulanmıştır. D vitamini Emilimini Engelleyen İlaçlar Kortizon tedavileri kalsiyum emilimini ve D vitamini metabolizmasını bozarak osteoporoza yol açabilir. Obezite tedavisinde kullanılan orlistat ve kolesterol düşürücü ajan olarak kullanılan kolestiramin, D vitamininin barsaklardan emilimini engellerler. Epilepsi tedavisinde kullanılan fenobarbital ve fenitoin içeren ilaçlar D vitamininin karaciğerde etkin forma dönüşmesine engel olarak etkinliğini azaltır. Gebelikte D vitamin Eksikliği ve Etkileri Son yıllarda yapılan çalışmalarda; gebelikte D vitamin eksikliğinin bebekte kalsiyum eksikliği ve kemik ve diş deformiteleri yanında eklampsi/preeklampsi, düşük doğum ağırlığı/prematüre doğum, doğumsal katarakt, çocuklarda Tip 1 diyabet, multiple skleroz, bipolar bozukluk, depresyon, astım, mental retardasyon (zihinsel gerilik) sıklığında artma gibi sorunlarla ilişkili olabileceği üzerinde durulmaktadır. Ayrıca D vitamininin bebeğin beyin ve immün sistem gelişimini etkilediği ileri sürülmektedir. Gebelikte D vitamini yetmezliğinin yenidoğan üzerindeki etkileri kalıcı olabilir ve daha sonradan verilecek D vitamin desteği ile tam olarak düzeltilemeyebilir. Bu durum özellikle beyin ve immün sistem gelişiminde önemlidir. Yapılan araştırmalarda; D vitamin seviyesi düşük olan annelerde sezaryen oranı yüksek bulunmuştur. Preeklampsi riski 5 kat, gebelik diyabeti riski 3 kat, bakteriyel vajinozis riski 2 kat artmış bulunmuştur. D Vitamini Eksikliği Fibromiyalji ile KarıştırılıyorD vitamini eksikliği şiddetli kas ağrılarına ve yorgunluğa sebep olmaktadır. Çoğu zaman bu ağrılar fibromiyaljik ağrılar ile karıştırılabilmektedir. 2013 yılında fibromiyalji hastalarında yapılan bir çalışmada, D vitamini tedavisi ile fibromiyalji hastalarının semptomlarında gerileme olduğu ortaya koyulmuştur. Hangi Besinler D Vitamini İçerir? Süt, ayran, kefir, peynir, yoğurt, tereyağı gibi süt ve süt ürünleri, tonbalığı, somon, uskumru, istridye gibi deniz canlıları, karaciğer ve yumurta sarısı D vitamini içerir fakat bu miktarlar günlük gereksinimi karşılamakta yetersiz kalabilmektedir. D Vitamini Yağlı Öğünle Alınmalıdır D Vitamini preparatları ile yapılır. Ülkemizdeki preparatlar, ya sadece D vitamini, veya kalsiyum ya da multivitaminlerde içerirler. D vitamini damla, şurup, draje, kapsül, çiğneme tableti, efervesan tablet ve ampül şeklinde piyasada bulunmaktadır. Kullanılan ürünün çeşidi ve içeriği son derece önemlidir ve kişiye özel olmalıdır. D vitamini ancak yağda çözünebilen bir vitamindir. Bu yüzden içeriğinde yağ bulunmayan formülalar emilmez, bu tür formülaların yağlı öğünle birlikte alınması önerilir. Alınması gereken doz D vitamini eksikliğinin nedenine ve ciddiyetine göre değişebilir, bu nedenle konu ile ilgili bir sağlık profesyoneline danışılmalıdır. D vitamininin barsakdan emilmesiyle ilgili sorun yaşayanlara D vitamini enjeksiyonla verilir. Vitamin D eksikliğinde Tedavi Protokolü Vitamin D eksikliği nedeniyle tedavi başlanan hastalarda eğer ağır bir eksiklik söz konusu ise öncelikle yüksek doz yükleme tedavisi yapılır. Yüksek doz yükleme tedavisinin başlangıcından 6-8 hafta sonra mutlaka serum D vitamini düzeyi ölçülmelidir. Sonucuna göre, tedavinin devamı veya idame dozuna geçilmesi yönünde karar verilmelidir. Yüksek doz tedaviye bilinçsizce devam edilmesi durumunda kan kalsiyumu kontrolden çıkabilir. Bu da vücutta pek çok sistemde olumsuz etkilere yol açar. D Vitamini Eksikliği Tedavi Edildikten Sonra Nasıl Devam Edilmelidir? Uygun doz yükleme yapılıp D vitamini 70-100 ng/ml aralığına çekildiğinde artık yüksek doz tedaviye devam edilmez. Literatürde belirtilen günlük alınması gereken güncel doz, kilo başına 100 IU’ dur. Uzm.Dyt.Betül AY YILMAZ Referanslar: http://www.diclemedj.org/upload/sayi/29/Dicle%20Med%20J-01824.pdfhttps://www.saglik.gov.tr/TR,11161/gebelere-d-vitamini-destek-programi-rehberi.htmlhttp://www.turkendokrin.org/files/METABOLIK_KH_BOOK_web(1).pdfhttp://www.turkendokrin.org/index.php?func=hastalar_icin&inside=hastalar_icin_detay&id=10http://www.synlab.com.tr/fileadmin/standortseiten/synlab_tr/pdf/SYNLAB_VITAMIN_D__KOLEKALSIFEROL_.pdfhttp://www.journalagent.com/abantmedj/pdfs/ABANT-75010-REVIEW-UCAN.pdfhttp://www.ftrdergisi.com/uploads/pdf/pdf_3958.pdfhttp://www.turkbiyokimyadernegi.org.tr/dosyalar/belgeler/panel/Vitamin-D-ali-unlu.pdfhttp://www.turkosteoporozdergisi.org/archives/archive-detail/article-preview/agin-pandemisi-d-vitamini-eksikligi-ve-yetersizlig/8127