Biyogaz Yatırımlarını Geliştirme Derneği Üyesi Kayhan Kalelioğlu, yenilenebilir enerji sektörünün önemli kaynaklarından biri olan biyogazın Türkiye’de yeni yeni üvey evlatlıktan kendini kurtarabildiğini açıkladı. HABER: Işık TUNÇEL Avrupa’nın son yıllarda organik atıkları biyogaza çevirme tesislerinin sayılarını arttırma çabası Türkiye’de de yatırımcıların biyogaza yönelmesini sağladı. Biyogaz Yatırımlarını Geliştirme Derneği Üyesi Kayhan Kalelioğlu, başta inek gübresi olmak üzere, yumurta tavuğu gübresi, mezbaha atıkları, süt işleme tesisi atıkları, gıda işleme tesisleri atıkları, arıtma çamurları, çöp depolama sahaları gibi pek çok atığın dönüşümüyle oluşan biyogaz sektörünün ülkemizde üvey evlat olmaktan kendini yeni yeni kurtardığına dikkati çekti. ATIKLAR İÇİN ENERJİ MASTER PLANI Kalelioğlu yaptığı açıklamada, “Ülkemiz yenilenebilir enerjide büyük potansiyele sahip. Özellikle biyogaz alanında potansiyeli en az 20 bin megavattır. Bu da yaklaşık 30 milyar dolarlık yatırım anlamına geliyor. Ne yazık ki yatırımcılar ve devlet organları şimdiye kadar biyogazı hep üvey evlat olarak gördü. İşin bu güne kadar göz ardı edilmesinin en önemli nedenlerinden biri, kooperatiflerin ve birliklerin hiçbir yaptırım gücünün olmamasıdır. Çok iyi işler çıkarak kooperatifler de yok değil. Bu kooperatiflerin tecrübelerinin diğer kooperatiflere aktarılması için devlet nezdinde çalışmalar yapılmalıdır. Tabi enerji kooperatifleri tek başına çözüm sunmayacak. Kooperatifler sadece lisanssız üretim için uygun bir yapılanma olduğundan Tarım ve Köy İşleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar ve Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarının ortak sorunu olan atıkların bir enerji master planı ile çözüme ulaştırılması elzemdir” diye konuştu. DEVLET DESTEĞİ ŞART Uzman olan kuruluşların bölgesel stratejilerle büyük ve küçük biyogaz sistemleri için ayrı yenilenebilir enerji kaynakları fiyatlandırması yapması gerektiğinin altını çizen Biyogaz Yatırımlarını Geliştirme Derneği Üyesi Kayhan Kalelioğlu, şunları ekledi: “Bizde kalkınma ajansları ve Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın yürüttüğü programlarla son yıllarda atık ve yenilenebilir enerji projelerine hibe desteği veriliyor. Ancak birçok firma hibe bürokrasisinin çok fazla olmasından dolayı hibelerden yararlanamıyor. Tabi istenilen teminatları daha önceden tesis kurma ve yem maddesi alabilmek için verilen ipotekler nedeniyle sağlayamayan yatırımcı elini ayağını çekmek zorunda kalıyor. Burada yine teşvik için devlet kurumlarının devreye girmesi şart”. Biyogaz tesislerini sadece elektrik üretebilen tesisler olarak görmemek gerektiğini belirten Kalelioğlu, “Biyogaz enerji sektörü dünyada yenilenebilir enerji sektörünün lokomotifi olacaktır. İthalat gereksinimi olmayan bir sektördür. Girdisinden çıktısına kadar birçok faydası vardır. Çevreyi temizlerken enerjisini üretmek isteyen yatırımcıların son yıllardaki en büyük umudu biyogazdır” dedi. NEDEN BİYOGAZI TERCİH ETMELİYİZ

  • Çevreye zarar veren tüm atıklar toplanarak kirlilik azaltılacak. Taşıma sektörü canlanacak ve kayıt altına alınacak ve binlerce istihdam sağlanacak.
  • Yer altı sularının kirlenmesi önlenecek, zararlı uçucuların üreme alanları azalacak ve dolayısıyla bunlarla yapılacak mücadelede kullanılan zehirli kimyasallar azalacak.
  • Enerji elektrik ve ısı olarak sisteme katılacak. İthalat rakamı düşecek ve cari açık azalacak.
  • Biyogaz tesislerinde fermente edilen organik atıklar fermente gübreye dönüşecek, tarım arazilerinin organik madde oranları ve tarımsal verimi artacak. Bu gübrede tohum yabancı tohumlar parçalandığı için, yabancı ot mücadelesi azalacak, kimyasal kullanım düşecek, nitrat parçalanacak ve yer altı sularına zarar vermeyecek. Sıvı gübre halinde toprağa döküldüğü için tarlaların yer altı suyu kullanma oranları azalacak.
  • Tesislerde makine, elektrik, ziraat ve çevre mühendisi kullanımı artacak ve genç nüfus büyük şehirlerde perişan olmaktan kurtarılıp, köylerde ve kasabalarda iş bulabilecekler.
  • Atıkların toplanmalarından ve üretim sonu ortaya çıkan bir çok ürünün satılmasından dolayı, devlet çok büyük oranda gelir vergisi, kurumlar vergisi, KDV ve sigorta primi tahsili imkanı bulacak ve kayıtlı ekonomi büyüyecek.
  • Biyogazın yanı sıra broiler atıkları, şehir çöpleri, tıbbi atıklar, tarımsal atıklar, sera atıkları, otel atıkları, kağıt fabrikası atıkları gibi birçok atık ise gazlaştırma yöntemi ile ortadan kaldırılabilecek ve bu işlemden elektrik, ısı, biyochar ve kül çıkacak. Biyochar toprak düzenleyici olarak kullanılacak. Kül ise, asfalta katkı maddesi olarak petrol türevlerinin kullanımı azaltacak. Atık toplama sahalarına vahşi depolama azalacak ve birçok değerli hammadde ekonomiye geri dönecek.
  • Doğaya metan atımı sıfırlanacak ve Türkiye karbon piyasalarından büyük gelirler elde etme imkânı bulacak.
  • Yerli teknoloji zamanla gelişecek ve Türkiye de istihdama büyük katkılar sağlayacak. Cari açığı azaltmak için büyük katkı sağlayacak.