Rusya’da oynanan Dünya Kupası maçlarında, iki takımı özellikle yakından takip ediyorum. Bunlardan birisi; Antalyasporlu Johan Djourou’nun da yer aldığı İsviçre. Kendisi, Brezilya maçında yedek bekledi ancak takip etmeye devam edeceğim. Yakından takip ettiğim diğer takım ise Avustralya. Türkiye’den 12 Bin kilometre uzaklıkta bulunan ve uçakla yaklaşık 18 saatte varılan bir ülkede ne bulduğuma gelince… Bundan tam 8 sezon önce Antalyaspor’a yolu düşen bir futbolcunun profesyonelliğini buldum. Tam ismi Michael John Jedinak. Turnuvadaki ismi ile Mile Jedinak. Türkiye’ye kendisini Gençlerbirliği’nin o dönemki başkanı rahmetli İlhan Cavcav getirmişti. Ancak Başkent’te forma şansı bulamıyordu. Kiralık olarak geldiği Antalyaspor’da ise izleyenleri kendisine hayran bıraktı. O günkü kadroda yer alan Ömer Çatkıç, Kerim Zengin, Yalçın Ayhan, Orhan Ak, Musa Nizam, Ali Zitouni, Hakan Özmert, Tita, Necati Ateş, Serge Pacome Djiehoua’nın arasında uluslar arası anlamda en kariyerli futbolcuydu. Ancak takımdaki en mütevazi isimlerinden birisiydi. Her antrenmana ilk gelen isimlerden olur, idman bittikten sonra salonda mutlaka ekstra çalışmalar gerçekleştirirdi. Bu yüzden pek sakatlanmıyor, lifi atmıyor, kasığı ağrımıyor, başı dönmüyor, midesi bulanmıyor ve adalesi sertleşmiyor. Robot gibi hem kulüp takımında, hem milli takımda, hiçbir maçı kaçırmıyor. Futbolculuğu zaten üst seviyede. Ancak profesyonelliği ve örnek yaşam tarzı ile bende derin izler bırakmıştı. Kendisi ile 2 saate yakın süren bir röportajımda verdiği cevaplar ise ne kadar kültürlü ve donanımlı olduğunu göstermişti. Sadece bir futbolcu değil, örnek bir sporcu gibi hayatı vardı. Oynadığı her maçta yüzde 100 performans sergileyip, hakemin son düdüğüne kadar maksimum verimle sahada kalıyordu. Kayserispor’un şampiyonluğa oynadığı dönemde, rakibini deplasmanda yenen ilk takım Antalyaspor olmuştu. Bir futbolcunun, 90 dakika boyunca tek bir hata bile yapmadan nasıl oynayabildiğini o maçta canlı olarak izlemiştim. Havadan ve yerden tek top geçmemiş, defanstaki muhteşem futbolunu, atılan golün asistini yaparak ofansta da sürdürmüştü. Jedinak Antalyaspor’dan sonra bir yıl daha Gençlerbirliği’nde forma giydikten sonra İngiltere’ye gitti. Tam 4 yıl Crystal Palace forması giydikten sonra 2 sezondur da Aston Villa’da oynuyor. Uzun sakalları en büyük değişimi. Futbolu daha olgunlaşmış, tecrübesi zirve yapmış ve Avustralya’nın Dünya Kapusa’na katılmasındaki en büyük pay ona ait. Yabancı sınırlamasının neredeyse kalktığı günümüzde, artık böyle kaliteli isimleri pek göremiyoruz. İşte bu yüzden Avustralya’nın maçlarını ve “bizden biri” gibi gördüğüm Mile Jedinak’ın kişisel performansını yakından izliyorum. Antalyaspor dışında takım tutmuyorum ancak Rusya’da Avustralya’nın başarılı olmasını can-ı gönülden istiyorum.