Şehirlerimizin en gözde yerleri; iktidarın şartsız koşulsuz uyguladığı uluslar arası bir proje kapsamında satılıyor.Sahillerimiz, topraklarımız ve en güzel semtlerdeki evlerimiz vatandaşlık karşılığı satılıyor.

Bu vatanın gerçek evlatları aslında sürülüyor! Bozkıra, kıraç topraklara sürülüyor.Aynı SEVR’de olduğu gibi Orta Anadolu’ya sürülüyoruz.

Hakkâri’den Edirne’ye Ardahan’dan Muğla’ya kadar yurdumuz en güzel yerleri ya yabancılara ya da yabancılarlarla işbirliği içine girmiş küçük bir azınlığa bırakılıyor.

Gidin bakın Urfa’nın, Mardin’in, Antalya’nın, İstanbul’un en güzel ve en bereketli toprakları kimin eline geçmiş.

Şehirlerde bazı sektörler yabancıların eline geçmiş. Enflasyon, bilerek isteyerek yükseltiliyor ki bu değerli mülkleri bizler alamayalım, tabi ki başına ne geleceğini bilmeyenlerin, mülkünü satmasından sonraki sevinci anlamsız.

Aldığı o para çok çabuk değersizleşecek…

Mülkünü satan yakın zamanda kiracı konumuna düşecek!

Kitlesel anlamda vatandaşlığa kabul edilenlerin başında Suriyeliler geliyor.

Gidin nüfus müdürlüklerine bakın. Yasalarımıza göre vatandaş olmasının en temel şartı olan Türkçeyi bilmeyen ve tercüman yardımı ile vatandaşlık işlemlerini tamamlayan bir nüfus yaratılıyor.

Bu kitlenin arkasında iktidar var.İstanbul Bağcılar’da halkı tehdit eden Suriyeli esnaf, bir güveni olmasa vatandaşı tehdit edebilir mi?Edemez…

Sınır dışı edilir mi? Geri gitmek için gelmediler ki!

Emperyalizm; bir ülkeyi parçalamak için etnik ve dinsel çatışma yaratamıyorsa başka yollar arıyor, buluyor ve uyguluyor.

Türkiye’de yüz yıldır içerden çatışma ile milletimizi ve vatanımızı parçalamayı başaramayan ABD emperyalizmi, millet şuurunu yok etmek için düzensiz göç adı altında düzenli göçle Türk Milleti’ni yok etmeye çalışıyor.

Bu sefer çok yaklaştılar…

10 milyona yakın mülteci ile bunu başarmayı hedefliyorlar.

Vatandaşlık veriyorlar. Mülklerimizi sattırıyorlar. Evlatlarımızdan önce işe, üniversiteye yerleştiriliyorlar. Kısacası aslanı kediye boğduruyorlar…

Ensar diye diye öz evlatlar muhacir oluyor…

Düzenli olarak getirilip vatandaş yapılan bu yabancıların acaba kendi ülkeleri ile ilişkileri nedir, hiç bilen var mı?

Acaba vatanlarına ihanet ettiler mi, vatansızlığı tercih ederken ABD ile işbirliği içine girdiler mi?